Gök üstüme yıkıldı
Yemin ederim şahit olsun tüm küfr-ü kelamlar..
Gökten mavi mavi camlar yağdı göğsüme...
Tam şurama, acıdı hem öyle bir acıdı ki,
Bu kıyamet yangını edep arsızı bir acı..
Anlatamıyorum gel birlikte çekelim demeye de yüzüm yok..
Gecenin gözü kör olsun
Varsa yoksa acı
Ayrılık kalp kırıklığı
Üzerime basıp geçerken dikkat et yine de
Bir yerini kesip acıtmasın
Düşlerimin param parçalığı
Kahve verin bana!
En acısından,
Eskiden şekerli içtiğim her şeyin tadı kaçtı,
bari kokusu kalsın.
Kahve verin bana!
Ben bu aralar biraz koyu deliriyorum da.
Ayrılık kokulu bir şehre yolculuk ediyordum,
Cam kenarın da değildi üstelik yerim,
Can kenarından bir bilet ile,
Kokunu çantamda taşıyarak üstelik,
Senden bir parçayı canıma iliştirerek,
Gidiyordum...
Yaşamak öldürüyor beni...
Içim çürüdü benim
Daha fazla dayanamayacağım küf kokusuna...
Şimdi diyeceksin ki
Bu kör karanllıkta bu kan uykusunda nerden esti bu şiir
Düşün be düşün seni ne kadar seviyorum
Biraz kendimden demleyeceğim kendime. ..
Biraz ben çekiyor canım yanında hiç kimse ile...
Özlem Ayşe Çiçek
E zor oluyor tabii,
Mavi gibi bir renge aşık olmak zor oluyor...
Ama kim sevmez ki kendini...
Senin gibi masalını görmedim ben..
Her şeyi gördüm yinede öğrenemedim kalp nasıl kırılır..
Ustalığımız farklı öyle ya..
Sen kalp kırmaka ben tamir etmekte usta..
Kahretsin hâlâ öğrenemedim,
Kendi kalbimi nasıl tamir edebilirim?
Kayboldum. ..
Kendi sesimi bile duyamıyorum. ..
Beni duyan birileri var mı gerçekten?
Kendime alfabeler yaratıyorum. .
Kalbimin dilini benden başka bilen yok değil mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!