Hatırladıkça,uzak gençliğimi..Bu günlere gelmenin, henüz erken olduğu dönemleri.. Aslında bu güne göre ne kadar da rahat günlermiş diye iç geçiriyorum.. Yüzüme rahat bir gülümseme yayılıyor..
Durup dururken,hiç beklemediğim anlarda,kulağım, hafifçe, ruhumu okşayan, yüreğimi sıkıştıran, melodilerle doluyor..
Duyuyorum..
Donmuş bir evvelsigün den, bugüne koşuyorum, gelişim göreceli..
Şimdiki zamanı beklerken, tabanı donuk,üzeri kaygan, tepelerden akmaya gönüllü kar kütlesi gibi,düne dönüyorum.. Hava sert..
İki aralık öğle üzeri,ellerimi gayriihtiyari yanaklarıma koyduğum an,bu zaman aralığında gördüğüm tepedeki kar kütlesi, çığ olmaya karar vermek üzere..
İzobarları sıkışmış, yağmuru kovalarken beyaz bulutlar arasında rüzgar..
Işığını yıkamak derdindeydim, zeplinler geçerken üzerinden çözümsüzlüğün.
Zıt kutbun soluk huzmesi onu gizliyordu, göremiyordum.
Belki de doğru yer değildi dudağımdaki tek gerçek adına,
Bildim bileli kendimi, içimde
Hep aşk, aşk diye tırmandı bulutlar.
Ben de sevdim, beğendim yaratılmış her şeyi.
Benim de oldu hayranlığım, hayallerim.
Ben de kurguladım, düşledim, içimde yaşadım hayatı. Güzellikleri için.
Yüreğinden
Yüzüne yansır..
Sararmış bir ormanın
Üstüne düşmüş gibi..
Yeryüzüne inmiş
Bu gün,
En nazenin kelimelerle,
Yazılmış olsa da,
Şiirler bile;
Yuvası yakılmış,
Niyetlenmeden daha,
Boynumu bükerken belki de işte o tek kelimeye çaresiz,
Dağlar mekanımdı sessiz soluksuzdum hırkamın içine yürüdüm.
Suretimdi durduramadım, sürüklendim. Anlattı odunlar bana, nedir ‘’Od’’
Pes ten tiz’e gidermiş de, uzarmış içinde,
Zümrüt acısı. Umurumda bile değil.
‘’Olsun ama.’’ desen de oralı bile değil.
Bir köşe, Ege den ses veriyor dinliyorsun.
Aşağıda Tekir burnu uzuyor.
Ağarmış mermerlerin sesi.
Bir yanılsamaymış,aslında,
Varolmayan zaman..
Hiçbir değer yargısı yokmuş,
Evrenin..
Birbiri ardına gerçekleşirmiş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!