Gülümseten anılar,doyumsuzluk..
Virüs girmesi,güneş çarpması,delilik..
Aslında farlkıymış herşey,bir fiilden,
Meğer insan tekil bir duyguya,
Bazen günün tarihini,beklide saatine kadar not etmek istersin ya hocam,Dün öyle bir gündü benim için..Bilmem sen de öyle duygulara kapılırmısın? unutmamaya yönelik,bir köşeye bir not düşmek.. Biliyorum şimdi sevinçli,enerjisi yüksek,unutmak istenilmeyen bir gün diye geçiyor aklından değilmi?
Değil ama öyle..!
Daha dün gibi inanki..emekli bir babanın, harçlık versin diye eline baktığımız,gençliğimizi hiç yaşayamadığımız belki de dikkat çekmenin bir başka yolu olduğunu şimdi anlayabildiğim,Üniversite deki solcu devrimci gruplara yeşil ışık yakıp aralarına karışıp bir değişik bir edayla mitinglerde anlamlarını tam bilemediğimiz sloganları haykırışlarımız..Yürüyüşümüz..Şimdilerde karşıtı olduğumuz sigaranın bile, Karşıyaka sahilinde bir soğuk bira eşliğindeki içiminin körfezle aramızda kurduğu egzotik bağ..Ah hocam ah!
İnanki o yılları sadece ne olduğunu dahi anlamadan geçip giden gençliğimiz adına değil,Yaşamdan aldığımız haz,önümüzde nasıl yaşayacağımızı bilemediğimiz çok uzun olduğunu düşündüğümüz yıllar,yaşamayı değil sadece hayalini kurabildiğimiz, pratikte sadece sıcacık yüreğimizle arkadaşlıklarını sürdürebildiğimiz,bir adım dahi ileriye taşımaktan adeta titrediğimiz,üniversitedeki ve mahallemizdeki kızlarla olan unutulmaz arkadaşlıklarımız..
Uyurken gece,
Sıcak ve oynak gölgeler,
Binbir surat,
Sevginin nankörü
Sevgililer..
Uzun yıllar önce, henüz bazı yol ayrımlarını tam göremediğim, çocukluk ve gençlik yıllarımda, okuduğum, dinlediğim, seyrettiğim, öğrendiğim şeylerden gerçekte çıkarmam gereken dersleri tam algılayamayıp,
Yavaşça ve asıl mesajı anladığımda benliğimi sarsmayacak yıllara ertelediğim yılları düşündüğümde kozmik evren’in insan’ı nasılda
Eğip bükerek, yoğurarak eğittiğini ve en olgun yaşlarında belli bir seviyeye taşıdığını düşünürüm.
Bazı insanlar vardır ki diğerlerinden farklıdırlar. Onlar dikkat çekmemek için değil, tam tersine risk alarak yürürler yaşamlarında.
Peki, nedir risk denilen şey? Ve o insanlar ne kazanırlar aldıkları risk’in karşılığında?
Susarmış ya,
Bir yerde yürek,
Tıkanırmış ya hayat, o anda;
Ellerini beline,
Tam da o an koyarmış ya mantık,
Sürüklermiş ya,
Geçtiğimiz yıllara göre,2009 yazı, sanki daha sıcak başladı.
Ağustos ayındayız, Hava çok sıcak. Bir yandan da, zaman zaman sert bir karayel, hafiften havanın sıcaklığını daha az hissetmemize neden oluyor.
İzmir-Çanakkale yolunda arabamla ilerliyorum. Menemen ilçe kavşağından sonra,
Ana yolun sağında ve solunda ova’nın yemyeşil Sultaniye üzüm bağları, şeftali bahçeleri, pamuk ve domates tarlaları ve diğer sebze bahçeleriyle kaplı olduğu gözünüzden kaçmaz.
Yolun sağ tarafında daha da içerilere girdiğinizde, Çilek ve kiraz bahçeleri ile ayrıca her türlü yaz meyvesinin en güzelinin yetiştiği
Merhaba Bettina,
Hallo! Diyecektim ama şimdi sabah sabah hava atar gibi olmasın.
Hatta, nasılsın? Yerine de, Wie gehts?
Umarım bunca yıldan sonra hafızan sana yardımcı olurda beni sana hatırlatır. Ben seni hiç unutmadım çünkü.
Tek başınalığa
Eriştiğimde,
Beklerken buldum
Beni,
Hiç kimsenin..
Hayır,kar yağmıyordu..
İçim titriyordu,ellerim buz gibiydi,ama kar yağmıyordu..Yağsaydı bu denli üşümezdimki..
Yağan, hafif bir rüzgarla dahi dallarında tutunamayan,savrulan yağmura dönüşen kuru yapraklardı..Lapa lapa yapraktı yağan..
Fazla değil az aşağıda ise,hızla akan rengi Türkuaz a benzeyen bir akarsu vardı..Yamacın başlangıcında yaprakları kurumuş ağaçlardan, aşağıda akan su, bölüm bölüm saklanıyordu..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!