Ey sonsuzluk!
Orada ol hep,
Bir gün,
Çok ama çok yorgun,
Geleceğim sana..
Her zamanki gibi
İyi ki dedim,
Bolca koymuş cebime,
Sıfırları.
Ne varsa elimde, vurdum sıfıra,
Kolaycılıktı kaçış..
Sonrasında
Mutlu olmak için,
Ne yaptın?
İçi od biçareler karışmazmış havaya. Canlar, ölesi hiç değilmiş.
Tende yara sonsuz, yanık yüreğin lav’ı salt içte yakarmış.
Su derede coşar, bazen çağlar, arada toplanır ve yine akarmış.
Dümdüz gidiyorum.
Yolları,
Dümdüz ediyorum.
Bildiğim her renk,
Bembeyaz bir çöl’ün steplerinde,
Yalnızca, düz Beyaz.
Den sonra’nın sahili,
Batak.
Yalana yatak.
Üçüncü tekilde bir ve sıfır yan yana.
Garip bir hilal,
Uzak ve yukarda,
Sende farketmişsindir..
Her yazdığım,şimdilerde,
Her yazacağım,bundan böyle,
Dili geçmiş..
Dudak payını,
Her şey’in özündekine sordum.
Dudağıma baktı.
‘Gördüklerin, iki ayrı oluşumdur.’’ dedi.
Biri gerçek öz, diğeri Tanrıdır.
‘’Hiç tanımadım, görmedim,’’,
Demek aslında,
‘’Ben o dürüst insanı.’’
‘’Tutmadım ellerini.’’
‘’Bakmadım gözlerine.’’
Demek aslında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!