Çölde esen serin bir rüzgar gibiydin
Yüzüme güneş acımasızca vururken
Nefes bile alamazken
Beni rahatlatan sendin
Soğuk çöl gecelerinde
Sükunete boyanmış ölüm
Sesler döküldü kırık taşlar misali
Hayat ise soluklaşmış
Renksiz ve sade
Umut ise mavi
Gözlerimi diktiğimde gökyüzüne
Görülebilinen kavrayışın ötesinde bir yakınlıktaydın
Uzak bir zamanın yankılarını gördüm gözlerinde
Sözcüklerden fazlası vardı orada; içinde
Sessizlik yalan söyleyemezdi algıların ötesinde
Geçmiş bir zamandan kalan
Seni arıyorum
Kızıllığında gökyüzünün
Maviliğinde denizin
Parlaklığında güneşin
Seni arıyorum
Gözlerim doluyor çünkü seni özlüyorum
Ama ben hala gülümseyebiliyorum
Her günüm seni düşünmekle geçsede
Ve sabretmekle,
İçim yanıp tutuşsa da özlemle
Hayatım solarken gözlerinde
Akarken bir damla yaş olarak
Mutsuz da olsam
Soluyor olsa da çiçekler umutsuzlukta
Geleceğin günleri karanlığı getirse de
Biliyorum sana değer
Eskiden sen vardın hayatımda
Sen vardın yanımda
Yastığımda, baş ucumda
Sen vardın her anımda
Gecemde gündüzümde
Yine bir sessizlik aldı içimi
Düşüncelerim kayboldu düşlerimde
Kendi kendimi teselli etmeye çalışırken
Acımı doya doya yaşayacağım nasıl olsa
Uzaklaştırdım kendimi bir an olsa da gerçeklerden
Var olan tüm gücümün,
Sende ki acizliği:
Gözlerine dokunup sana bakamamak.
Ve sessizlik...
Ardından günün ışıkları
Zamanın durduğunu düşün
Düşün sadece renkleri
Donuk bir şekilde
Dinmeyen bir mavi
Sonu olmayan hayallerimiz gibi
İçimizi rahatlatan bir yeşil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!