Yırtıyor çığlığım sessizliği
Avazım çıkalı çok oldu
Karanlıktan daha karanlığım
Gözyaşlarım bile siyah oldu
Unuttum bulutların rengini
Yine bir sessizlik aldı içimi
Düşüncelerim kayboldu düşlerimde
Kendi kendimi teselli etmeye çalışırken
Acımı doya doya yaşayacağım nasıl olsa
Uzaklaştırdım kendimi bir an olsa da gerçeklerden
Var olan tüm gücümün,
Sende ki acizliği:
Gözlerine dokunup sana bakamamak.
Ve sessizlik...
Ardından günün ışıkları
Zamanın durduğunu düşün
Düşün sadece renkleri
Donuk bir şekilde
Dinmeyen bir mavi
Sonu olmayan hayallerimiz gibi
İçimizi rahatlatan bir yeşil
Öyle muazzamdı ki:
Kızıllığı havanın
Alev alev, saçlarına vuruyordu
Ve gecenin yeşile çalan sisinde,
o güzel gözleri...
Zümrüt gibi yanıp sönüyordu:
Hayal kurarken
Her yeri kaplamıştı mavi
Gözlerimi gölgelendirsende
Görebililiyordum seni
Orada gölgeye saklanmış uzanıyordun
Dokunamaz, hissedemez
Ve dönmeye cesaret edemez o günlere
Çocukluğunun yaşanmamışlığında ki kara günleri
Hatırlayacaktır; istemese de
Ağlayamaz
Yanlızlık musallat olmuş gözlerde
Ten örtüyor gizli bir yarayı
Rüyaları istila etmiş acı
Hayaller içimde ki son kalan umudun kaynağı
Mucizeyi beklerken
İçimi acıtan uzaklığın
Canımı acıtan bakışların
Sen benim değilken
Herşeyi anlamsız yapıyor varlığın
Siyahın içinde beyazı yaşamak gibi
Senin olduğu bilmek ama senin olamamak
Icinde iliman iklimler
Ruzgarlari hafifce eser
Sermis yesillikleri onune
Beyaz giymesin gecede
Yoksa bu ruzgarlar diner
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!