Uzadıkça uzar selviler gibi
Dökülür inceden bele saçların
Gözlerin saz olur çalar türkümü
name olur düşer dile saçların
Sanki ağıstosta başak sarısı
her gece kabusla dertle uyanan
bir ömür çilenin sahibi benim
hayatı kahrolmuş yanlız yaşayan
bir sevda bir hüzün sahibi benim
hayat yokuşuna sürülen yolcu
Gülün boynu bükük ise
Ey olmaz bir dedi vadır
Garip yoktur şu dünyada
Kimsesizler kimi vardır
Dert artmakta boğum boğum
Ülkemin karanlık ufuklarında
Kara kalemle beyaz potreler çizmekti benimki
Erzurumda soğuktan ayacıkları morarmış yetim esranın
Gözlerinde beyaz önlüklü doktoru görebilmek
Kaval sesiyle düşlerini otlatasan
Sivaslı çoban mustafaya kulak kesilebilmek
Şu perişan hallerimi
Düş kağırda düş kalemim
Eş dost gitti bir sen kaldın
Yüreğime ses kalemim
Döşüm yanar buram buram
Hükmünü yitirdi artık sözcükler
Zaman kötü zaman dil isyanlarda
Bülbülü acizlik efkara koydu
Çalınmaz türküler gül isyanlarda
Asırlık sevdalar oyuncak oldu
adını koy mutluluğun
maviye boya gök yüzünü
beyz düşlerine penbe rutuşlar at
insan tuvaline
selviler çiz altında ılık rüzgarlar esen
el ele tutuş kendinle
Hadi sende bir türkü yak mahsumiyet kokan
İşlensin yürekler, oya işlercesine yazmaya
Emek ver harmanla sevdayı halbur halbur
Savur küllerini düş kırıklıklarının
Harla ateşnle odun fırınında aşkı
Mısra mısra tüket en güzel şiirleri
Hiç nokta kormadan,bıkmadan,usanmadan
Hadi sende bir türkü yak sınırları çizilmemiş
Zapt edilmemiş kalesi,toprakları kirlenmemiş
Bir dünya kur kendine insan eli deymemiş
Limanına in sevdanın,kır zincirini gönül yelkenlisinin
Sal kendini öylece mavi derinliklere
Alsın götürsün dalgalar,senden öteye seni
Düşlediğin el deymemiş sahillere
Hadi sende bir türkü yak mey sesinde geceye
Fısılda huzuru,bunalmış kulaklra
Uyuklasın yıldızlar pencerenin önünde
Rüzhar taşısın kulaklara ninniyi
Kavalıcı gibi,dereye dökelim karamsarlıkları
Yada birlikte yazalım bu türküyü
Aynı tenpoda atsın yüreğimiz
Aynı Camiyi aynı safı tutalım kendimize
Mutluluk çığlıklarını atalım, özlem duvarlarını yıkarak
Ruhu revanında ruhum,bahçemalinle birlesin bedenim
Kök salalım bereket adına toprağa
Ben kök olayım,sen dallaş bedenimde
Yaprak yaprak,yemiş yemiş tutunalım hayata
Coğafya coğafya destanlaşsın türkümüz
Kafdağının ardından duyulsun şükranla alinin aşkı
Sevdanın cihatını verelim könheleşmiş beyinlere
Yıkıyalım saflığında yürekleri
Yaşayalım yaşatalım türküleri
Gönül sazının telinden
Gam dökülür Gam dökülür
Bülbül uzaksa gülünden
Bel bükülüp saç dökülür
Olurmu hiç güle ayan
Şarktan çıktım yola garga giderim
Şehir köy kasaba seni anlattım
Beş vakit namazda ismini anlatım
Gönüller sultanı piri anlattım
Dilin hükmü yetmez kalem tükenir
Çok güzel şiirleriniz var. Severek takip ettiğim bir şairsiniz
samimi halk edebiyatimizin rengini tam yansitan bir eser
sevgili sair dostumuzu kutluyorum
anlasilmasi kolay sade uslubundan dolayi kutluyorum
bu da yüreginin berrakliginin diline yansimasidir diye düsünüyorum