Sayısız kiraz çiçekleri gözlerini yüklenmiş gözlerimde
Umutlarının en beyaz giysilerini kuşanmışlar yine
Sevdalı sesini fısıldıyorlar tek tek durup dinlenmeden
Çığlık çığlığa soruyorsun; “Nerdesin, Şehzade’m? ” diye
Ben de dal uçlarına astım umutlarımı ceylanım
Bana kesilen ceza, cezaların en güzeli
Çektikçe kalbim şenleniyor
Elimde sevdiğimin eli
Efsanemiz demleniyor
Allah’ım şükürler olsun sana
Tut ellerimi sevgilim
Seninle olmak bir başka
Tut ellerimi sevgilim
Ellerim derbeder oysa
Ellerimin kocaman oluşu bu
Şimdi aramızda
Beni sana yaklaştıran bir şey var
Sevda değil, kara sevda gibi
Karlı dağları aştıran
Bir tanem, eşim, sevdiceğim
Önce bir kaç mektup, resim
Şimdi yanımda bir resmin var
Gözlerinde sevdalı bakışlar
Sanki Şehzade’ni arar gibisin
Saçlarında ömrümün özeti papatyalar
Sınırsız ufuklarda gezer gibisin
Saçların kıpkızıl
Kor ateşin rengi gibi
Görünce güneşin batışını
Saçlarından tutasım geldi.
Sevda tuzağına düşmüş gözlerin kapkara
Umut umut yağacak yüklü bulut gibi
Altın renkli bir güneş ısıtırdı
Sevda nedir bilmeyen yüreğimi
Bütün rüyâlarımı kuşatırdı
Gökyüzüne asardım yüreğimi
Altın renkli bir güneş ısıtırdı
Bu sabah içimde bir başkalık
Duygular bir başka biçimde
Ağaçlarda serçeler ötüşür
Sevişirler güneşin ilk ışıklarında
Oto’lar, Cadillac’lar geçer yanımdan
Toprak bir hoş kokar yağmur sonu
Laleden, gülden, papatyadan, mor karanfilden süzülen
Saçlarındaki bahar kokuları gönlümü tutuşturmalı bu akşam
Çözülüp açılan dilimde mısra mısra yaşadığımız hayatın izleri
Sevdalı kalplerimizi birbirine kavuşturmalı bu akşam
Sevda köprüsünde düğün dernek kurulmuş, şenlik var
Birbirine dalmış bir çift gözde sevdamızın resimleri akıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!