Bu kalleşlikler, döneklikler kalksın ortadan,
Sevgi ışıklarını yak artık n’olur Tanrı’m.
Kahroluşlar, aldanışlar silinsin ortadan,
Sevgi ışıklarını yak artık n’olur Tanrı’m.
Dinsin ceylanların gözlerinde ağlayışlar,
Çin seddindeyiz canım,
Yeşil ve sisin tam ortasında
Ata yurdumuz uzanıyor az ötede
Sanki avuçlarımızda
Birkaç çekik gözlü bize bakıp gülümsüyor
Bir dalda iki kiraz gibi,
Salkım saçak yaşamak varken...
Nerden çıktı bu kara bulutlar?
Yaz ortasında ıslanıyoruz.
Kor ateş ayrılıklardan usandım.
Kaderim beni çağırıyor
Anılarda seni yaşamak güç
Güneş bile bırakıp gitti beni
- “Ne olur söyle bana,
O kayan yıldız sen miydin?
Kraliçem, meleğim! ”
Zaman bin kanatlı kuş gibi
Göz açıp kapamadan gelip geçiyor
Bu aramızdaki sayısız çiçek gibi
Anılarımızın aynasında birer birer açıyor
Bakışların canıma can katıyor her çiçekte
Dağlar duman duman, başındaki sisleri
Ömrümün anılarla bezenmiş geçmiş günleri
Yıldırım gibi bir atlı iner yamaçtan
Peşine takmış taşıyor sayısız çiçekleri
Güneş merhaba yüklü yolculuğuna çıkmadan
Sen en güzel şiir,
Sen yediğim ekmek kadar leziz
Sen bildiğim en güzel şarkı
Sen yeryüzündeki meleğimsin!
İnsan sever ya hani
Sevgi ucu bucağı yok bir dünya
Ufacık bir yürekte gülümseyen
Yaşanan gerçek o ağacın altı
Doğrusu hem özleten, hem özleyen
Sevgi ucu bucağı yok bir dünya
Ben sana lâyık değilim
Ama sevgine mecburum
Fırçamla da seni çizemedim
Bu kadehler boyu düşünüşüm çaresiz
Bu acı şarkılar seni getirir
Kızıl şarapta yalnızlığım erir
Seni doyasıya sevebilmek
Aşkımızı yıldızlara anlatmak
Kadere boyun eğebilmek
Ve sonra Allahaısmarladık
Gözlerin mi, ellerin mi ne düşlerimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!