Bir bahar rüzgarı olsam yürüsem
Okşasam saçını incitmeden yar.
Bir yayla havası olsam bürüsem
O nazlı başını, incitmeden yar.
Yanağında gamze, gerdanında ben,
Sensizliğin boyut boyut hiçliği
Kavramlara beni mahkum etmişti
Düşüncenin senden gelen açlığı...
Gitmişti kadınım, ömür gitmişti,
Yıllar öncesiydi son çağrım sana,
Vay hoyrat sevdam! / seni nere sığdıram?
Dağlara mı? Yollara mı?
Geçip giden yıllara mı?
Aman aman heey!
Bir yanım sana gebe, bir yanım sensizliğe
Sen bir güneş isen evrende yalnız
Ben de kuruttuğun yayla çiçeği.
Güpegün yanarken duldasız, dalsız,
Özümün üç öğün sensin içeği.
Sen sevda bulutlu, sen gök şakaklı
----üçüncü şahsa kına niyetine----
Bir şeyim kalmadı yitireceğim,
Nem varsa kaybettim.Sözde yaşarım(!)
Al ele, sal bele
Bel dile,dil güle
Ay-yokluk kol kola
Hayrola, Hayrola
Üç eşek, bir döşek,
Bir hayat yaşadım, bir deli hayat,
Yaş kemâle erdi, büyüyemedim.
Gülücükler sahte, dostluklar bayat,
Kimseye sırt verip yürüyemedim.
Sevdalar kahpece baltalandıkça,
Ebed-müddet peşinde bir nefisin elinde,
Gözlerinin akında duruyorum; kızılım,
Altı patlar yerleşmiş iki zaman belinde,
Düşmanıma Azrail, dostlarıma Hızır'ım.
Yeryüzü savrulurken körpe dilin ucunda
Beton kafeslerin şempanzeleri,
Efendin çerezler, tıkın da tıkın.
Bir gün açıverir şarkın gülleri,
Bülbül zılgıt çeker. Yakın, çok yakın.
Ben buyum azizim, bilin, tanıyın,
Ben adım attıkça toprak çöküyor,
Omuzuma sinmiş katmerli çilem
Titrek bacaklarım arşı çekiyor,
Kafamda tek hücre koskoca alem...
Tutar kollarımdan, silkeler beni,
Antolojide tanıdığım ilk 'insan'...tavırları ve asilliği ile örnek alınacak bir bilge...