Gel hadi yürüyelim dağlarımda şöyle bir
Şöyle bir salınalım eteğinde doğamın
Bir yıldızı titretelim bağrımızda gel hadi
Günün gözü göremeyiz,duyamayız da belki
Belki dilek tutamayız güneşler sönsün için
Dağılalım yaylalarda yalınayak gel hadi
Radyoda bir şarkının parazitli sesinden
Ya da koltukların yer yer sigara yanıklı
Solgun kadifesinden
İlk sevdiğin gelebiliyorsa aklına;
İnsansın sen,insansın...
Aşk;
Sevdiğinin tüm kusurlarını boynuna dolayıp
Tabureye bile bile tekmeyi atmaktır...
Yaşamak;
Binlerce çöküşü ardına katıp
Bir umudun peşinde koşmaktır...
Onlar ki kadındılar
Erkeğin etkin hevesine
İmanla aldandılar
O iltifat o coşkunluk
Bitmeyecek sandılar
Bala batmış bir sineğe kaç git denebilir mi?
Güneş yüzkırk derece batıdaydı
Ovayı bir sessizlik almıştı
Akşama az kalmıştı
Köye epey yaklaşan sürüden
Alaca inek ayrılmıştı birden,
Yonca tarlasına dalmıştı
Son demleriydi baharım
Mevsim yaza dönüyordu
Adam sahilde yürüyordu
Özgürlük düşüncesi ruhunu,
İmbat saçlarını örüyordu
Dalgalar çılgınca dansediyor
Eskiler, severmiş sadece
Konuşmadan sevda üzerine..
Ve biz onların ters aksiyiz sanki,
Her cümlemizin medyanı aşk
Bu korkutur beni işte
Sevemedim hiç banyo yapmayı
Ki ne zaman banyoya girsem
Mutlak bir hastalığım vardı
Suyun ayartutmaz sıcaklığıyla
Tüm vücudumu ateş sarardı
Aynanın buğulu kapısından
Sen çevrilmemiş kitaplardan anoreksia öğren doktor
Ve astma ve geriatri bir miktar...
Veremden
Ve sıtmadan
Ölmüyor ki paralar...
Bensiz yapamazsın sen,
Bensiz yapamazsın!
Ararsın koynunda ellerimi
Beynindeki durgunlukta dağılırsın
Bir çıkar yol bulamazsın
Bulamazsın oyalanacak bir avuntu
Balkonda şarabımızı yudumlarken tavla oynadığımız, sohbet ettiğimiz geceler geride kaldı belki. Ama dostluğumuz, arkadaşlığımız baki kalsın Sevgili kardeşim. Sana bu mesajı Kabil'den yazıyorum. Askerlik görevimin bitimine 22 gün kaldı. Kendine iyi bak İmparatoree...
Bir tabutun kapağını örter gibi,
Kapandı ardından tahta kapı....
yüreğinze sağlık...
osman kılıç'ın şiirlerini beğenerek ve ilgiyle okuyorum. başarılarının devamını dilerim.