MÜMTEHİNE SURESİ
Adını 10, ayetinden alır. İmtihan edilen kadın manasına gelir. Meveddet Suresi olarak da anılmıştır. Medeni suredir. Hicretin 6, yılında inmiştir. Konusu: savaş ahlakıdır. Müminler ve toplum arasındaki sosyal ilişkileri düzenler.
1. Candan, yürekten sırdaş edinmeyin. Kader birliği yapmayın.---Sır veriyorsunuz, gönülden muhabbet besliyorsunuz.---HATİP BİN EBİ BELTA, bu zat mümindir. Bedir ve Uhudda savaşmıştır. Okçular tepesini terk edenlerden biriydi. Böyle olmasına rağmen, Efendimiz onu azarlamadı bile. Ebu Cehil’in kölesi bir kadın Medine’ye geliyor. 2 yıl Medine’de kalıyor. Hatip, bu kadınla Mekkelilere mektup yolluyor. Fakirdir, çocukları ve akrabaları Mekke’dedir. Onlara bir zarar gelmesin diye. Mektupta, muhakkak Resülullah sizin üzerinize geceler gibi büyük bir orduyla geliyor. Allah’a yemin olsun ki eğer o sizin üzerinize tek başına da yürüse, yine o galip gelir. Çünkü ona Allah nusreti ve zaferi vaat etmiştir. Resülullaha bu haber bildiriliyor. Hz. Ali 3 kişi ile bu kadının üzerine gönderiliyor. Büyük baskılar üzerine mektubu bulup Medine’ye getiriliyor. Mazeretlerini dinledikten sonra efendimiz onu affediyor.
2. 3. Zımmen yakınlarınızı kollamak için, şah damarınızdan yakın olan Allah’a uzak düşmeyin.
4. Bir insanın kâfirliği açıkça anlaşılmış ise ve küfrü üzerine de ölmüşse ona rahmet dilenmez, dua edilmez.
MÜNAFİKUN SURESİ
Münafıklardan bahsettiği için ismi bu oldu. Medenidir. Hicretin 5, yılında indirilmiştir. 102, sırada yer alır. NUZÜL SEBEBİ: Zeyd bin Erkam anlatıyor. Münafık Abdullah bin Ubey’in müttefiklerinden Cuheyneli bir genç Sinan deve suluyor. Hz. Ömer’in işçisi Cahcah geliyor. Haydi yeter artık birazda ben sulayayım diye şakavari takılıyor. Hatta ensesine hafifçe vurarak sıra istiyor. Sinan bunu ciddiye alıyor ve kavgaya başlıyorlar. Biri yetişin ey Ensar diyor, diğeri de yetişin ey Muhacirler diyor. Allah Resulü bunu duyduğunda çok az gösterdiği tepkiyi gösteriyor ve diyor ki “bu cahiliye davası da nerden çıktı.” Muhacirlik ve Ensarlık iki İslami kavram, asabiyete alet ediyorlar. Bir yanlışa alet ediyorlar. Kavramların masum olması hiçbir şey değiştirmiyor. Yanlış kullanılmaya görsün.
Takva dışındaki üstünlük iddiası, merdut bir asabiyettir.---Bunun üzerine İbni Ubey, Ensar’ın, muhacirlerden desteğini çekmesini istiyor. Ve şöyle diyor. Şerefliler, şerefsizleri oradan çıkaracak. Zeyd bu sözü duyuyor. Amcasına haber veriyor. Amcası da Hz. Peygambere haber veriyor. Ubey’i çağırıyor ve Allah adına yemin ederek söylediklerini inkâr ediyor. Resülullah o an için beyana itibar ediyor. Allah mühürlemedikçe Resülullah mühürlemez. Bunun üzerine Zeyd, amcam bana sen Müslümanları üzerine yalancı dedirtmek için çalışıyorsun dedi. Benim başımdan kaynar sular döküldü, dünyam yıkıldı, başımı taşlara vurasım geldi. O akşam geri dönüş yolunda Resülullah’ı gördüm, yanıma geldi başımı okşadı. Elleri ile kulağımı tuttu, gülümser bir tavırla yanımdan uzaklaştı. Bunu gören Ömer, Resül sana ne dedi deyince; olayı anlattım. Bana gözün aydın dedi. Hz. Ebubekir’de aynı şeyi söyledi. Sabah olunca Resülullah Münafikun Suresini okudu. Ve beni doğruladı. Peygamberimiz ve ashabın ileri gelenleri Allah bu kulağı tasdik etti diye Zeyd ’in kulağını okşarlardı.
1. MÜNAFIK: nefak kökünden geliyor. Nefak: köstebek yuvasına deniyor. Ne zaman gelip, ne zaman çıkacağı belli değil. Yer üstünde gezmez. Çok ilginç, köstebek kördür. Kör olmasa Allah Resulüne gelip de Allah adına yemin eder mi? Köstebeğin ilginç bir hareketinden çiftçinin ektiği, patates, soğan gibi bitkileri yer altında yuvasında biriktirir. Bunları yemezdi. Münafığın da servete bakış açısı bu. Yemeyeceğini, tüketmeyeceğini biriktir. İnfak, nifakın panzehridir. Hz. Ömer, Ebu Huzeyfe’nin kılmadığı cenazesini kılmazmış. Hz. Hanzala’nın hikâyesi (zor karşısında inkar ettim demesi)---Söyledikleri doğru ama doğru olana inanmıyorlar.
2. Münafığın yüreğindeki tereddüt, acaba, ya doğruysa sorusu hep aklında. Üç tip münafık vardır. 1. Kâfirden beter münafık. 2. Bocalama içindeki tipler. Ne şiş yakar ne kebap. 3. Kalplerinde hastalık olanlar.
MURSELAT SURESİ
Mekkidir. Nuzül sırasında 33, resmi sıralamada 77.
Gönderilenler manasına gelir. İlk yıllarda inmiştir. Dördüncü yıla tekabül eder.
MUTAFFİFİN SURESİ
Mutaffifin: yolsuzluk yapanlar manasına geliyor. İsmini birinci ayetinden alıyor. Mekke’deki surelerin sonuncusu olduğu kanaati yaygındır. Konusu: yolsuzluğu reddetmek. Demek ki yolsuzluk problemi insanoğlunun kadim zaaflarındandır. Adalete davet ve hesap günü uyarısı yapılıyor.
1. Yolsuzluk yapanlara yazıklar olsun. Yamuk ölçüp tartanlara, yamuk tasavvurunda bulunanlara, maneviyatı yamuk görenlere. Buradaki “Mutaffifin” sadece maddi olana indirgemeyecek kadar geneldir. Asıl bozukluk insanın zihnindedir. Zihnindeki kilo ve metre bozuksa, elindekinin tam olması ne işe yarar.
2. En hırsızını bile aldatılmayı arzu ederken göremezsin. Ama o herkesi aldatsın, aldatılmasın. Çünkü aldatmak kötüdür.
3 . YUHRİSUN: Alçaltırlar, eksiltirler, nalıncı keseri gibi hep kendine yontarlar.
MÜZZEMMİL SURESİ
Mekkidir. “Müzzemmil” ve “Müddessir” sureleri, Kur’an’la inşa olmak isteyenlerin bu sureleri hücrelerine indirmesi gerekir ki inşa etsin mümini.
İsmini ilk ayetinden alır. MÜZZEMMİL: Sırta alınan yük manasına gelir. Epimolojik sözlükte; elbisede insan vücudunda ağırlık olduğu için bu ismi alıyor.
Zamanı, Mekke döneminin ilk yılları. “Alak” suresinin 5 ayetinden sonra bu surenin ilk 11 ayeti nazil oluyor. Efendimiz için vahiy daha yeni yeni iniyor, inşa ediyor. İlk 11 ayetinde 9 emir sigası var. Emir varsa bir yerde, emreden var. Emreden varsa, emredilen var. Emreden Allah, emredilen nebi.
1. Sen, ey omuzlarına ağır bir yük yüklenen Nebi. Yorganda insanın üzerinde bir ağırlık olduğu için böyledir.
MÜZZEMMİL SURESİ
Mekkidir. İlk surelerdendir. Resmi sıralamada 73. Suredir.
“Müzzemmil” ve “Müddessir” sureleri, Kur’an’la inşa olmak isteyenlerin bu sureleri hücrelerine indirmesi gerekir ki inşa etsin mümini.
NASR SURESİ
Adını birinci ayetten alır. Medenidir. Yardım Allah’ın yardımı. NASR sıradan yardımı ifade etmez, kazanma garantili yardım. İBNİ MESUT bu sureyi tevdiye yani veda suresi olarak adlandırılmıştır.
Konusu: zafer ahlakından bahsediyor. Zafer ahlak ile taçlandığında nusret ve fetih olur. Ve mümince bir zafer nasıl olur, mümin nasıl sevinir. Başarıyı kime atfeder. Evet, başarı Allah’tandır demeği öğretir bize.
Surenin bize öğrettiği ikinci şet fetih nedir. Fetih; toprakların işgali değil, ülkelerin alınması değil, topraklarımıza toprak katmak değil. Asıl fetih; insan yararına, insan ile Allah arasındaki engelleri kaldırmaktır. İnsanların yüreklerinin kapılarını sonuna kadar açmak, o kapılardan İslam’ın diğer adı olan saadet ve mutluluğu geçirmektir. İnsanın ebedi aleme giden yolda insan ile Allah arasındaki engelleri kaldırmaktır. Yürek fethini müjdeler bu sure.
Bu sure herhangi bir tarihi vermiyor. Belki Mekke fethini müjdeliyor ama sadece onunla sınırlayamayız. Ardından Mute, Huneyn, Hevazin, Taif. Dünün düşmanları bugünün hayranları olarak bağlılıklarını bildiriyorlar. Grup grup, fevç fevç, kabile kabile.
NAS SURESİ
Mekkidir. “Felak” ile “İhlas” arasına yerleştirmiş tefsir âlimlerimiz.
Kur’an Allah’ın adı ile başlıyor “Nas” insanlar ile sona eriyor. Bu aslında vahyin yönünü gösteriyor.
İnsanoğlunun dışarıdan ve içeriden gelecek tehlikelere karşı ne yapacağını, hangi mercie sığınılacağını gösteriyor bu ayetler.
NAZİAT SURESİ
Naziat: söküp çıkaranlar manasına gelir ve adını birinci ayetten alır. Mekkidir. Nebe ile İnfitar Sureleri arasında yer alır. Mekke döneminin 9, yılına tekabül eder. Boykot dönemi sonrası inen bir suredir. Konusu: Ahiret. Bu dünya hayatının ruhu ahirettir. Dünya ahiretin cesedi, ahiret dünyanın ruhudur.
1. Mevsufsuz ayetler, niteleyen var nitelenen yok. Şahit olsun, muhatabın yüreğine dalıp küfrü oradan söküp atan yiğitlere veya ayetlere. Dalıp çıkarmak, söküp atmak. (Beş ayete tefsir alimlerimiz; Meleklerdir, yıldızlardır, ok atanlardır, kabzedilen ruhlardır demişlerdir.) Dalıp çıkaran gazap ayetleri şahit olsun.
2. Müjde dolu bir ümidi yaydıkça yayan rahmet ayetleri şahit olsun.
NAZLI
Allah’ın bizlere bir hediyesi,
Kalpleri sevgiyle doldurmuş Nazlı.
Odur yaşamanın asıl gayesi.
İki candan biri oldurmuş Nazlı.
Yığın yığın olsa da,dağlar kadar günahım,
Senin şanındandır af,affet bizi Allah’ım.
Yüreğiniz dert görmesin.Dualarınız kabul olsun.
Neredeyse bir yıl olacak siz benim bir şiirime lutfedip görüş bildireli. Utanarak itiraf ediyorum ki şiirlerinizi okumaya bugün başladım. Antolojiye eskisi kadar sık uğrayamıyorum. Okuduğum iki şiiriniz diğerlerinin de çok güzel olduğunun habercisi. Allah nasip ederse hepsini okuyacağım. Selamlar...