NEFSİNİ ALLAH'A SAT
"Allah, müminlerin canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olması karşılığında satın aldı." Tevbe: 111
Biliyorsun emanet.
Toprak olacak elbet.
NE OLUR
Hayatımı sana verdim vefasız,
Bir kerecik gülüversen ne olur.
Yolun sonu geldi sessiz, sedasız,
Şu dağları deliversen ne olur.
NİSA SURESİ
Nisa, kadınlar demektir. Bu sureye bu isim, girişinde ve sonuç bölümünde kadın haklarıyla ilgili bir takım devrim niteliğinde hükümler içerdiği için bu isimle anılmıştır. Bu sure kendisinden önceki Ali İmran suresiyle bir bütünlük arz ediyor. Bazı ayetleri ihtilaflı olmasına rağmen çoğunlukla hicretim dördüncü yılında nazil olmuştur. Uhud savaşı sonrası birtakım problemler çıkmıştır ortaya. 70 sahabe şehit edilmiş, birçok insan dul kalmış ve yetim kalan birçok çocuk var. İşte bu sure geride kalanların miras ve hukukunu düzenler. Yine bu surede eşler arası karşılıklı ilişkiler, eşler arası ahlaki davranışlar ele alınır. Yine bu surede mümin ve münafıkların ilişkileri ele alınır, kafirlerin, münafıkların birtakım özellikleri anlatılır. Feraizle alakalı hükümlerle son bulur.
1. böyle bir giriş, böyle bir konu için gerekliydi. Unutmayın ki, bu sure kadın haklarıyla ilgili hükümler içeriyordu. “Eğer siz kadınla ilgili bir problemi tartışıyorsanız bunu öncelikle insanlık zemininde ele almanız gerekiyor. İşte Kur’an bu manada bir zihniyet devrimi yapıyor. -Ya eyyühennas- Bu hitap ne erkeğe ne de kadınadır. Ey insanlar bu hitap sizedir. Bir yerde kadın sorunu varsa, orada insan sorunu vardır. Kadın problemini ele alacak bu ayetler, insanlık paydasında bir buluşmayı da öngörüyor…kendiniz zulme uğradığınızda insan oluşunuzu, Allah’ın bir kulu oluşunuzu yani Allah’ı hatırlatarak hak talebinde bulunuyorsunuz da niçin kadınları, zayıfları ezmeye kalkıyorsunuz. Çocukları, yetimleri, öksüzleri ezmeye kalkıyorsunuz. “Vel Erham”: erham kadın doğurganlık organı olan rahimden geliyor. Rahimin çoğulu. Rahimde rahmetten geliyor. Bu manada “erham” insanlık bağıdır. Kadın rahmi bu bağın sembolüdür.
2. Aslında birinci ayet bu ikinci ayete giriş için bir zihni hazırlıktı. Bu zihni zemini hazırladıktan sonra Kur’an, şimdi özel bir probleme dikkat çekiyor. O günkü dünyada, savaş sonrasında yetim kalan çocukların mallarına, yakın akrabaları göz koyuyorlardı. Yetime sahip çıkar gibi yapıp malına sahip çıkıyorlardı. İşte bu temel insani problemi ele alan Kur’an iki şeyi birden hatırlatıyor. Hem fiili olarak “onların iyi mallarıyla sizin kötü ve kalitesiz mallarınızı değiştirmeyin” diyor, hem de “değerli olan ahiret saadetinizi, değersiz olan dünya malıyla değiştirmeyin…Problemin bir devamı da onların mallarını mallarınıza katıp yemeyin…Böyle bir ahlak dışı davranışın hükmü ortaya konuyor. Büyük vebal…Bu ayetler sebepsiz yere indirilmiyor. Toplumda bir problem var her toplumda olabileceği gibi. Ayet toplumsal olaylara bigane kalmıyor. Çünkü Allah, insanın mutluluğunu istiyor. Çünkü Allah, hayata müdahildir. Allah toplumsal-sosyal hadiselere ilahi reçeteler sunuyor. Bu ilahi reçetelerin bir görünen yüzü var: ne dediği. Bir de satır araları var, ne demek istediği. Ne demek istediği üzerinde yoğunlaşılırsa Rabbimizin maksadı daha iyi anlaşılacaktır. Burada ne demek istediği açık. Elbette bu, hak ve kukuka riayet, insan vicdanının kabul etmeyeceği bir takım haksız davranışları reddetmek.
3. Günümüzde İslam’ın en çok üzerinde durulduğu konudur. Modern zihinle, tahrif edilmiş zihinlerimizle Kur’an’ı yargılamaya kalkmak aslında insanoğlunun yapabileceği en büyük şaşkınlıktır. Bir kere burada ne yapılmak isteniyor. Bir evlilik dörde mi yükseltilmek isteniyor, yoksa tersi mi? Önce Allah’ın muradını anlayalım. Allah’ın muradı burada evlilik sayısının aşağı çekilmesidir. O dönemde 3-5-7-10 hatta 15 kadınla evli olanlar vardı. Onun için Kur’an bu sayıyı öncelikle aşağıya çekiyor. Ve bu ayet indikten sonra birçok insan 4 ten fazla olan eşlerini boşuyor. İkincisi; yeni bir hüküm geliyor, bir metin geliyor, ilahi bir kelam. Mevcut olguyu değiştiriyor. Vahiy süreci içerisinde meseleyi hallediyor. İçki meselesi gibi. Bir de ikinci bir olgu var. Bu süreç vahyin süreci içerisinde değil de bu süreci taşan bir zaman içerisinde gerçekleşmesi. Kölelik ve çok evlilik buna dahildir. Bu ayette Kur’an 4 evliliği emretmiyor, aksine “adaletli davranamamaktan korkarsanız 1 tanesi ile yetinin” buyurarak tek evliliği tavsiye ediyor.
NUH SURESİ
İsmini muhtevasından alıyor. Mekki bir suredir. Hicret öncesine denk gelir. Hz. Nuh’un iman dolu mücadelesini anlatır. Tevhit ve adalet çağrısı. Bu konu bize şunu verir; tuğyan olan yerde tufan olur. Her tufanın bir Nuh’u her Nuh’un bir gemisi vardır. O halde ey müminler; karada gemi yapmaya devam edin. Tufan, tuğyan edenler için bir bela, iman edenler için ise bir fırsattır.
1. Bu kıssa Kur’an’ı Kerim’de 30yerde anlatılır. Ama her birinde vurgu değişiktir.
2. 3. 4. Mağfiret, affın en yücesi, üstünü tamamen kapatsın. Ecel, her yaratılmışa verilen kullanım ömrüdür.
5. 6. 7. Hakikate karşı kibirlendiler, yani şeytan gibi yaptılar..
NUR ALLAH’IM
İstiyoruz daim Seni,
Muhabbetin yar Allah’ım.
Biliyorum dünya fani,
Dilim lebbeyk der Allah’ım.
Dışı İslam görünüp, yüreğinde küfrüyle,
Bembeyaz elbiseyi boyar ala münafık.
Güler yüzlü görünüp sakladığı kiniyle,
Bir yerde durmaz konar daldan dala münafık.
Her zaman tereddütte hakla batıl arası.
NAMAZ KIL
İslam ne büyük nimet, kadrini bilsin akıl,
Nimete şükür gerek, beş vakit namazı kıl.
MART AYI VE ÇANAKKALE
Tarihimizi zaferlerle dolduran ecdadımıza ne kadar teşekkür edip, minnetle ve rahmetle ansak; haklarını ödemiş sayılmayız.
Adeta, bizlere iftihar edeceğimiz bir tarih bırakmak için, bütün olumsuz şartlara, kıt imkânlara rağmen davasından vazgeçmeyen, tarihi altın sayfalarla dolduran bir ecdadın ahfadıyız. Çok şükür.
Mart ayı gelince tabi ki, aklımıza ilk “Çanakkale” gelmektedir.
“Çanakkale’yi” basit bir savaş olarak görmeye kalkarsak, atalarımızdan daha çok kendimize hakaret etmiş sayılırız.
MARUZAT
Sana mahkum yüreğimin
Zincirini kırar mısın
Kanım sana feda etsem
MUHTAÇ EYLEME
Derde düçar olunca sakın küfür söyleme,
Bizi namerte değil, merte muhtaç eyleme.
Yığın yığın olsa da,dağlar kadar günahım,
Senin şanındandır af,affet bizi Allah’ım.
Yüreğiniz dert görmesin.Dualarınız kabul olsun.
Neredeyse bir yıl olacak siz benim bir şiirime lutfedip görüş bildireli. Utanarak itiraf ediyorum ki şiirlerinizi okumaya bugün başladım. Antolojiye eskisi kadar sık uğrayamıyorum. Okuduğum iki şiiriniz diğerlerinin de çok güzel olduğunun habercisi. Allah nasip ederse hepsini okuyacağım. Selamlar...