BIRAKTA ŞİMŞEKLER ÇAKSIN
Bırak da şimşekler çaksın
Yüreğimden bulutlara
Bulutlardan sevda aksın
Gündüz geceyle kaim, haftalarda aylarla,
Rahmet gökten inerken ilişkisi bağlarla,
Su gibi akıp giden asırlarla, çağlarla,
…..İlişkiyi bulup da kuramıyorsan bağı,
…..Hayvan gibisin, belki, hayvandan da aşağı.
BEN ALDIM
Dağ taş kabul etmedi,emaneti ben aldım,
Öyle bir iş ettim ki hala doğrulamadım.
BENİ AN
Kalbinin hırsızıyım, istersen beni taşla,
Taşıdığın yüreğin, değişmiş sanki taşla.
BENİ KURTAR
Hasretin bağrımda ok,yüreğimi yaralar,
Sensiz gurbetlerdeyim ne olur beni kurtar.
BENİMLE EVLENİRMİSİN
Sana gönlümü verirsem
Benimle evlenir misin.
Dünyalardan çok seversem
Benimle evlenir misin.
CENNET-SÜNNET
Dünyada yaşamak istiyorsan cenneti,
Kur’an’la ahlaklanıp, yaşamalı sünneti.
CİHAN HAKİMİYETİNE GİDEN YOL
En sadık dostlarımız kitaplar olmalı. Her zaman başumuzda bir tanesi bulunmalı. Sadece sıkıldığımız zaman değil, ihtiyaç duyduğumuz her an kitabın o kendine mahsus iklimine girip, sayfalar arasında seyehat etmeli, bir sonraki sayfayı iştiyakla çevirmeli insan. Bazen tarihin derinliklerine inecek, bazen ilmin hakikatlerini gözlemleyecek, bezen de kalbinin tellerini sızlatacak.
Şimdi sizlere şanlı tarihimizin kuruluş safhasından, imparatorluk bölümüne kadar Osmanlı tarihinin analiz edildiği bir kitaptan bahsedeceğim. Yazarı ile sık görüşemesek de Sakarya’da yaşaması, bazende değişik mekanlarda bir araya gelmemiz, kitaba olan ilgi ve alakamı biraz daha arttırdı.
KİTABIN ADI: CİHAN HAKİMİYETİNE GİDEN YOL
YAZARI: MUSTAFA TURAN
DAĞLAR
Ulaşılması ve erişilmesi zor olan dağlar. Özlemi, hasreti, gurbeti tarif etmeye kalktığımızda sığındığımız bir kelime, dağlar. Edebiyatımızda kavuşamayan sevgililerin sığındığı ve sitemlerini acımasızca yaptığı dağlar. “Dağlar, kurban olam /Yol ver geçem / sevdiğimi son bir olsun / Yakından görem”. Bu ve buna benzer örneklerle dolu bir arşivimiz var. Buna rağmen insan insana kavuşuyor da, dağ dağa kavuşamıyor. Bunu da göz ardı ediyoruz galiba.
Ferhat, Şirin’i için akıllara durgunluk veren, olması mümkün görünmeyen işi gerçekleştirip, dağları oyarak şehre suyu getirmiştir. Aşk, sevda ve azim bir araya gelince dağlar bile bahane olduğunu ispatlamıştır Ferhat.
DALGALANIR
Dalgalanır rüzgarda saçların ince ince,
Dünyalar benim olur sevdim seni deyince.
Yığın yığın olsa da,dağlar kadar günahım,
Senin şanındandır af,affet bizi Allah’ım.
Yüreğiniz dert görmesin.Dualarınız kabul olsun.
Neredeyse bir yıl olacak siz benim bir şiirime lutfedip görüş bildireli. Utanarak itiraf ediyorum ki şiirlerinizi okumaya bugün başladım. Antolojiye eskisi kadar sık uğrayamıyorum. Okuduğum iki şiiriniz diğerlerinin de çok güzel olduğunun habercisi. Allah nasip ederse hepsini okuyacağım. Selamlar...