Batılılaşmayı yanlış belledik
Türküyü unuttuk arya söyledik
Öz kültürümüzle alay eyledik
Geçmişim üzüntü duyar atiden
Bize ne geldiyse geldi batıdan
Bazen neşeliyim bazen yorgunum.
Dert keder peş peşe ulanır bazen.
Bazen dalgalıyım bazen durgunum,
Sularım baharda bulanır bazen.
Bazen bedenimi çekmez dizlerim.
Akıl yaşta değil baştadır derken
Her geçen gün biraz olgunlaştırır
Yıllar geri gelmez böyle giderken
Betimi benzimi solgunlaştırır
Mutluluk yolcudur bense bir hancı
Neyi bölemedi Habil’le Kabil?
Kıskanıp da katil çıktı bak hele.
Araplara bela oldu İsrail,
İçlerine fitne soktu bak hele.
Hep kendine yontar batı keseri.
Mevsimler değişmiş aylar da solmuş,
Seneler kökünden söker zamanı.
Haftalar kırkılmış günler yün olmuş,
Saat kirmen olmuş büker zamanı.
Elli iki sene sensizlik sardım,
Ne gergefi vardır ne de danteli.
Gönülde işlenir oyamız bizim.
Bünyemiz götürmez öyle her hali,
Geniş de değiliz hayâmız belli.
Soyumuz Oğuzdur Türkoğlu Türk’üz.
Bugün sığmaz oldu bu can kafese,
Bütün tabuları yıktım da geldim.
Öfkem zirve yaptı çattım herkese,
Bütün gemileri yaktım da geldim.
Bilirim Allah’ım sendedir umut,
Bir kere yanından gitmem diyordun,
Hasretin burnumda tüttü ne haber?
Hem giderken sanki bana mı sordun,
Bu ayrılık cana yetti ne haber?
Sen burada yoksun mahzun gönüller,
Bırakın da azcık kaygımız olsun!
Sanmayın bahçeden derdik oğlanı!
Sevgisiz kalsın da rengi mi solsun?
Sardık sarmaladık dürdük oğlanı!
Okul çağı geldi dert uyutmadı,
Ne kadar istesem gayri gidemem.
Köyümde güzeldi kaya gölgesi.
Apartman önünde rahat edemem.
Neyime yetmezdi taya gölgesi.
Gönül gurbet elde sıla arzular.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!