Arıyorum seni yar nerelerdesin
Ey sevgili kaldır gönül perdesin
Kalbime çağlayan derelerdesin
Bir nehir akışında gördüm seni
Ne güzel sesin var kıskansın turna
İkinci vatanın neresi dersen.
Erzurum’dan sonra yurdum Kırşehir.
Budur geleneği töresi dersen.
Sofrasında bağdaş kurdum Kırşehir.
Terme kaplıcası şifa kaynağı.
Sanki bir şelale akar süzülür,
Boynundan gerdana dolan saçların.
Zülfün kement olmuş nasıl çözülür?
Beni dertten derde salan saçların,
Her teli savrulur omuzdan kola,
Sanki mera oldu Bağdat elleri.
İngiliz ineği sütlendi Saddam!
Şimdi cirit atar hayvan dölleri.
Kovboyların atı etlendi Saddam!
Önüne geleni kurşuna dizdin.
Sevgi varsa eğer, bu hasret niçin?
Sana feyiz veren pirin utansın.
Ferhat dağlar deldi, bir vuslat için,
Ona yar olmayan Şirin utansın.
Aşkın kanununda böyle mi yazar?
Dün kendi kendimle muhabbet ettim.
Başım göğe ersin büyüdüm artık.
Bilmem ne kazandım, neyi kaybettim?
Başım göğe ersin büyüdüm artık.
Çocukluk günlerim sanki masaldı.
Bu devran borsanın tam ortasında
Açık arttırmaya girenlerindir
Bir ömür boyunca para uğrunda
Kendini dünyaya verenlerindir
İbadet bilmezler ömürlerinde
Yine kara bulut göğü kapladı.
Sanki ciğerime hançer sapladı.
Başımıza dolu vurdu zıpladı.
Yağmur bizim yağmur sel bizim değil.
Yoldukça yoldular kaza benzedik.
Sevgi pınaından yudum almadık,
Sabrettim, sabrın da bir hududu var.
Dört duvar içinde mutlu olmadık.
Çektin aramıza beşinci duvar.
Sevgi emek ister, adım atmadın.
On iki Mayıs’tır anneler günü,
Gitsin hatır sorsun annesi olan.
Evlattır annenin toyu düğünü,
Hemen şölen kursun annesi olan.
Ana gibi bir yar bulunur nerde?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!