Birileri otobüse bindi Aydın’da,
Sanırım ikisi kızkardeş,
Bildiğimiz yolcu tipi, biletleri okundu,
Valizleri de bagajdan düşmese bari,
Her biri de koltuklara sindi anında,
Beklediğimiz şekilde çekildi kapı,
berter eti katı seman; ala panter!
zıbın, uzar bir zaman; otu, kendir
-beli, yaman ekşir; dili, bodur!
yüzü, kan/ter; hadi, bitir işi!
kutur, aymaz; özü çıban;
-azan, çandır!
p align='center'font face='Bo Antiqua'strongfont color='black'font size=1
p align='left'
(Makaleleri başka sitelerde yayınlamak için, lütfen altına 'http://www.antoloji.com/orhan_tiryakioglu' adresini ekleyiniz.)
Makale Listesi 10., 11. ve 12. sayfalar kapsamındadır)
'Seversem' dediğime bakma;
-hep böyleyim ben zaten!
Kaderimin bir yerinde yazılı olmalı bu;
-yani, defterimde kazılı bir şey;
-'alınyazı' dedikleri de bu, değil mi?
İnsanlar boy boy, enva-i çeşit,
sokakta gezerler, dumanlıdır elleri,
Sigara tüttürenlerin hesap,
Bir tütününü çiğnemedim şu dünyanın.
Her çeşit meyveyi ekşitirler
Şu karşıdan, yenesi bir çıtır geliyor,
Öylesine güzel ki sinesi; dayanması zor,
Fena dikleniyor gözüme,
Şişede durmaz ki; akası var,
Yeminini bozmaya yelteniyor yani,
Yiğitçe çıkıp meydana, 'ha'di' diyesi geliyor.
Konuşma özgürlüğümüz de yoksa aramızda,
Hani, iki lâf edeceğimiz bir çay saati,
Şiirler kalır sadece geriye o zaman,
Nâmeler yazdığımız çarşaf, alfabemiz
Bizim, anlaşabildiğimiz tek dilimiz.
Hatırlasana;
İlk dörtlükte sana
yakıştırdığım sıfatları.
Hani ben,
seninle doğmuştum da,
SATAN
ne umutlarla geldi dünyaya
pırıl prıldı sözü
beze sarıldı, kuruldu beşiğe;
-yedi gün sürdü!
Öylesine dağınık ki kafam;
Dökülmüş elmas kristalleri gibi yere
Bir parçası dünde,
biri bugünde,
diğer de yarında,
Her birinde bir gül yaprağı rengarenk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!