şimşek öperse kuyruğundan, bildiğin ışık!
-korkma çocuğum, normaldir bunlar;
-var mı kaderin buyruğundan başka eşik?
şavkar ateşi de, ruhuna siner,
şeytan işi değil mi zaten, uçurtma dediğin;
İkimiz de gideceğiz birgün
Asla varamayacağımız yerlere
Heyhat!
Ayrı dünyalara
Cansız düşeceğiz o gün.
İki insanı bir arada görsen, şenlenir sanırsın dünyayı,
İnan ki, o kadarına da pes dersin,
Birini vursan ötekine, inadına ses vermez?
Koşsan yanına çöksen, toz dumanda kaçar
Gelir bu kez de sırtını dönsen.
İçim yanar;
Ne zaman iki kuşu oynaş görsem bir yuvada
Canım yanar;
Uğur böceklerini de sarmaş dolaş görsem gül dalında
Yangın olurum;
Ağlar görsem gözlerini.
çatal dile sine, şer;
gayrısına şıra, kör
iyi lâfı sağa kul;
çula değer vere, fer!
her ele çıra; kötü huy
Artık doğam yetmiyor,
Ne anlatmaya batağımı tam,
Ne de renklerini baharın,
Dilim sadece ahkâm kesiyor.
Ya gelecek sevdalım,
Kaç dağ var aramızda, bilmiyorum
Kaçıncı dağın ardındayım
Kaçını geçince yanındayım
Kaf Dağını aşmayı diliyorum.
“Beş saate ordayız” diyor Kaptan
Bugün hava biraz bulutlu;
-dünkünden daha gri yani,
Geçen gün soran gözler,
-bugün kaçakları oynuyor.
Sanki gün batımı;
hafiften esiyor yine meltem,
ne yazar sılan, altın olsa?
yılan ıslığı gibi, uçuyor düne;
-kalleş ve derinden!
şu meltemin ıslığına, sesi veren;
Bağlısın oralarda, bilmediğim ülkelerde,
bense eli boş bu yerlerde,
Neden yazdı bunu bize felek,
baharı yalnız geçirmeye,
bir başıma saymaya yıldızları,
dayanmaz bilirsin bu yürek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!