Beyaz dut tadında hikayeleri olurdu
çocukluğumuzun.
Beyaz dutların kirlettiği ellerimizle
Ve damağımıza sinmiş tadıyla büyüdük,
Bilemedim.
Yine bir karamsarlık
Zihnimin kıyılarında.
Başlangıç mı son mu bilemedim.
Ne yöne savursam düşlerimi,
Avuçlarımda sandığım gençliğimi,
Hep yeniden gece
Yeni bir gece
Hayat bu,
Müzmin ve hece hece.
Hangi şairi dinlersen dinle,
Kim bilir, hangi şiirin koynundadır mısraların.
BİR ŞEHİR Kİ
Bir şehir ki gözlerinde büyüttüğüm
Ve koca bir sevdaya gebe,
Güneşi eksilmez, yarınları sığdırdığım.
Ektim gönül bahçemi,
Tek gülü sensin.
Aşkıma aşk kattım,
Bir sen etmedi.
Geceden bir yıldız düştü fikrime,
Yandı yüreğim.
BiZLER ÇOCUKTUK
Bizler yarınları baharlar kadar şen çocuklardık.
Yarınlara dair resimlere dökecek büyük düşlerimiz vardı.
Kabımız küçük, içine sığmayacak kadar büyüktü hayallerimiz.
Basitti belki kurduğumuz cümleler; lakin derindi manaları,
bakışlarımız ilgiden uzak gibi gelse de o büyük bedenlerinize,
Düşen her yağmur damlası kadar yalnız
Damlaların biriktiği son kadar çoktuk aslında
Her birimiz yalnız doğup
Bir arada çoğaldık
Unuttuğumuz yalnızlığımız
Gördüğümüz çokluğumuzdu
BU GÖNÜL
Muhibbi değil, belki bu gönül
Mısralar uzaktan seyreylese de,
Bu gönül, bir kere bahçenden geçti,
Güle göz değdi bir kere,
DOLANIP DURDUM
Şiir yazmak için duruldum,
Kağıt kalem, yazıp durdum.
Duygularım kelimelerden hep uzak,
Düşüncelerimin orta yerinde bir tuzak,
Etrafında dolanıp durdum.
Hüzünlerim döküldü yaprak yaprak
Yine bir sonbahar akşamı
Ve umutlarım başka baharlara kaldı
Benimse nefeslerim meçhul.
Gözlerde kaybolur Efkarım,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!