Yaşanmış hikâyelerle
Tuhaf duyguların salıntısında
Sürüklenen çimlenmiş duygular kalır insana
Satır aralarında kalan onca söz
Ve bestesine sevdalı dizeler kalır, kırık mızraplarda
Ellerim sazımdan küstükten sonra bıraktım yaşanmışlığımı
Yüz görümlüğünde gerçekleşmemiş düşlerini anımsa
Köhne kaldı göz zenginliğin
Şimdi; her şeyim geçmişte kaldı
Yazgımda şakaklarımın kirlenmiş beyazlığı duruyor
Anımsa çömelen yapmacık gülüşlerini
Sur diplerinde dipsiz kalışlarını sorgula
Gözlerini kapatma ne olur
Uyan taş delen bir ağlamayla irkildim bu sabah
Uyusan uyanamayacaksın biliyorum
Ne olur dibe çökmüş gibi durma öyle
Savur yine gülüşlerini yüreğime
Toz konmazdı hani dostluğumuza
Yarım sevdalara gün mü? doğdu ayazda
Yıkılası dağlar umutsuzluk mu? oldu bana
Derin vadiler kefen mi? giydi bu mevsimde
Neler oluyor
Sevgiye neden ışıldamıyor zaman
Ben olayım sevdasına ulaşamayana yoldaş
Karışığım
Oyalamak istiyorum kendimi
Tutuşur bir zaman sonra küllenmişliğin
Savurmak istersin
Bir rüzgâr buluncaya kadar
Sabırsız sabahlara çıkıp durursun
Yorgun sabaha alacalar ağırdı
Nemli duvarlara söyledim sırlarımı
Gardiyan düdüğüne uyandım... korktum
Acaba hangi dizelerim suç işliyor benden habersiz
Kitaplarımı yırtım
Duyuramadım kalbimdeki duyguları sana
Aşkımı bir umman, duygularımın ise
Bir tufan olduğunu
Senden sonra anladım yıkıldığımı
Meğer senin aşkınmış bana hayat veren
Umutsuzluğun umudu yokmuş
Evet…
İşte yol ayrımındayım
Dağlara vurulmuş bir gençlikle,
Yollarımın tutkusuz diyarlarındayım
Sil baştan geçen bir avuç yılların,
Kahırla dolu özlemlerin yabancısı olmuşum
Bir kadın var içimde, benim olmayan
Önce
Kalem ile kâğıdın arasına sıkıştı gülüşleri
Sonra
Kâğıdın derinliklerinde vurgun yedi kalemim
Yazamadım…
o sabır denemesi bi yengeç! ! !