Parmaklarımda yılların dokunuşu var
Bir arpa boyu kadar yol aldığım dizelerime emanet yaşıyorum
Yorgun bakmadan gülüyor yüzüm
Yıllardan silkinip geldiğimde ayağımda dermansız bir sensizlik vardı
“Gül” derdin… Somurtkan hallerime ahkâm keserdin
Dokunurdun bakışlarımın bir yerinden
Hatalarla insan olunur
Yüreğimin derinlerinde ki dert yumağı çözüldü
Akışkan duygularda gafil avlandım kendime
Hep suçlu aradım.
Kırılmadık umut bırakmadım geride
Sığ bakışlarımla,
kapılar kapanıp,
başım yastığımda volkan gibi patladığında
gelir gözlerimin önüne
lalezarların ortasındaki gönül suyuna
nasıl yaprak yaprak düştüğümü
Elini koy göğsümün sol köşesine
Yüreğimden çıkan seslerle konuşsun gözlerin
Beklemekten aciz zamanın tarifini,
Dolu gözlerlerin, nasıl acımasızca boğazımı yaktığını
Anlatacaktır yüreğim sana
Geceler isyankar oldu benimle
Gide gele
Arasinda mekik dokuduğum hayaller ile
Bir merdiven misali yıldızların seyrindeyim
Geceme beraber eşlik eden dolunayla
Hayallerimin harabelerindeki baykuşların monoton sesidir
Ve aşkın tek hecesi ihtilal oluyor…
Sorabilsem bir kere
Kaç çatal dişli aykırılıkları gördünüz yüreğimde
Balaban yığınlar çöreklendi tepeme
Nefes almak yasak
Dizelerim ölüyor.
Yüreğim cahil aşkların taht kavgasında
Dağıldı yüreğimin ucuz sınırları
Uçsuz bucaksız bir kimsesizliğe girdaplandı beynim
Düşüncelerim yutuldu anlamsızlığa
İşkâl altında hislerim
İşte benim göğüm
Deli dumurlar doldurur bulutumu
Yaşlı bir karanlıkta, kör bir kehanete simgelenir aklım
Düşüm dönüştü dara
Düştüm artık
Yüreğim bir avuç kadar çarpar
Tanıyamasın hiç kimseyi,
Bakışlarının sevimliliğiyle gülemesin kimseye
Gururun mani sana…
Duygularını kaybettin
Sürüp gitmeyecek bu enkaz bende… Bil
En taşkın halinle doğrul düşlerimden
Kalmak istesem de kalamam artık…
Kollarım arasında ağlayan yürek taşıyorum
Memleketin en yalnız gözleri saklı bu sokaklarda
İçime sürdüm fırtınaları
Yastıksız bir gecede, yorgandan uzak gecelerde saklıyım
o sabır denemesi bi yengeç! ! !