Aşk acımdır..,
Yaslıyım gün doğumlarına
Kollarımla dünyaya sevgice sardığımda,
Kucağımda doğdu yüreğim
Camdan gölgelerle avundum
Seni artık geceleri seviyorum
Yırtık bir nevbahar kâbusuna uyanır gözlerim
Köpürür yaldız saçak saçların
Kaçışır köşe bucak
Yorgun gece lambalarına dert yanıyor hallerim
Gündüz yasaklıyım
Ve… Karanlık, güneşten bir örtü ile bezendi
Yarım sulta günlüğünden koptu güller
Gölgeler dizildi karanlığın ılık tenine
Adım çok geç işlendi tarihe
Dilimin harcırahında bir yolluk şiiri
Asırlık haram mevsimde yetişti yasak meyve
Koş deli çocuk
Kısalarak büyüdüğün zamana koş
Resim kalemleriyle çizdiğin büyük hayatlar nerede
Ölüm tek zaman durdurucu
Yağmur sesiyle dinlediğin çocukluğunu anımsa
Rüyalar yalan söylüyor bana
Gözlerim güneşe darıldığından beri
En çok sıcaklığa özlem duyuyor yüreğim
Hep çalıntı bahçelerden topladım yuvamı
Boş bir ağaç kavuğunda gizledim gençliğimi
Yüreğimden mevsim sonlarını sökeli çok oldu
Uçurum dipli gözlerimle bakındım yalnızlığa
İçimde yarattığın boşluğa gözlerin düştü
Neyleyim
Karanlığa sevdalılar bilir geceye yas/lanmayı
Bu şehrin kokusu tanıdık
Kayboluşların destanı
Yedi tepe
Yedi perde
Üç hece
İs-tan-bul
Bilemezsin bendeki ayrılıkları
Düşümün yanık yerinde
Sana anlatamadığım bir yığın şey var
Kal deseydin belki kalırdım
Bir adım atmadan sarılıverirdim belki de sana
Dilimin yüreğe çalan kısmında belirsizlik,
Çocuk coğrafyasında büyüdüm
Küçük ellerimle yazdım kanlı tarihi
Muştularda yalan bir iklim kıyameti var
Ölü çiçekler serpiştirdim hayat mezarlığına
Her tarafta ölü ceninler
Ana rahminden sökülmüş merhamet
Gülün yedi renginden teki yaşamıyor artık
Sümsük tarla kuşlarından öğrendim suskunluğu
Çaresizliğe ne hacet
Söz yutumu boğazımda, sarkık kaldı dilim
Söyleyemem yaban güllerini
Farkındalık göçüğünde talan her şey
o sabır denemesi bi yengeç! ! !