Kelp kadar muteber değilse insan,
Demek ki zal’ımız mundara kalmış.
Zerre kadar tesir etmezse lisan,
Demek ki halımız Seddara kalmış.
Arzın kürresini ahlar çınlatır,
Gökkubede kulağım,
Arz'ı çınlatan bir ses...
Atmosferde dudağım,
Dünya'ya muhtaç nefes...
Mazlum'a şefkat kadar,
Saçlarına Melekler yağmış,
Beyazın tonu, bu haliyle daha bir muhteşem.
Ve daha bir sevimli, Melek timsali Annem.
Bildim bileli kartal-kanarya arası bakar,
Kanarya dır sevinçliysem,kartal kesilir tehlikedeysem.
Gözlerindeki hüzün, sevincine müstahkem.
Gökyüzünün ve mavinin,
Fazlaca bir ehemniyeti yoktur,
Büyükşehirlerin doğasında…
Çünkü ya bir metro tünelinde,
Yada bir otobüs tekerinde,
Sürüklenir bedeniniz..
Yüksek ökçeli adımlar,
Hayat yoluna kaldırımlar,
Kadınlar,
Yeryüzünü kasıp kavuranlar,
Kadınlar kasırgalar..
Kimler geldi kimler geçti,
Kahverengi gözlerimden.
Kimler kondu kimler göçtü,
Kahverengi gözlerimden.
Gönlüm gençliğimde kaldı,
Nasipsiz nan yiyilirmi,
Davulsuz dan diyilirmi,
Parasız don giyilirmi,
Hüdaverdi Hüdaverdi,
Bu bir nasip meşgalesi,
Kelebek ömrü kadar kısa
Kartal kadar özgürdüler hayaller,
Vuruldular;
Azıcık kan akıttılar gözlerinin pınarından,
Ne sarıya bulaştı,
Ne maviye hayaller,
Nede çok söz söylenmiş,
Söz var sözün üstüne.
Eğri düzde eylenmiş,
Düz var düzün üstüne.
Toprağa düşmüş emek,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!