Ahtım vardı, kalman için bu güne.
Bir daha kavuşmak, gül cemaline.
Kerem olup, yanıp bitmiş gönlüme,
Bir damla aşk ver muhtacım sevgine.
Bataklıkta yetişmez, mis kokulu güller.
Bir dal parçasını, yerden yere vurur seller.
Seni lainden kurtaran işte bu eller.
Bu ellere ihanet etmeyesin arkadaş.
Kalbe dolan nura set çekmeyesin arkadaş.
Kalpte ancak bir aşk vardır.
Bil ki iki aşka dardır.
O'nun aşkın bana yardır.
Aşk-ı bâkî ver Allah’ım.
Düşte ben bir fâni düştüm.
Bir boşlukta yüzüyor, cümle alem, cümlemiz.
Nerde ve nasıl, ne zaman öleceğiz?
Hiç kimse düşünmüyor, hangi yolda kalbimiz.
Zevk ü sefa sürmeye gönderildik sanki biz!
Gaflet perdesinin önü,
Bâkir toprakların, bekâreti sensin.
Senin adına, bülbülsüz gül densin.
Kalpte aşk, ruhta eş, âlemde bedensin.
Benim içimde ben olan, benden uzakta bensin.
Ölüm; gerçek, mükâfât.
Keskin ve de kesin!
Hayat; hayâl, şatafât.
Sayılı nefesin!
Sözüm ona buna değil, sözüm Türk milletine,
Hainlerle birlik olup, savaş açmış dinine.
Düşmanıyla dost olup, ihanet etmiş kinine.
Sözüm ona buna değil, sözüm Türk milletine,
Ümit dünümde kaldı, bu günüm beklemekte.
Asra, her geçen saat, bir asır eklemekte.
Kalbimin atışını, sayıyor artık ruhum!
Bâzen gayet muntazam bâzense teklemekte!
Ararım, kendim gibi, bir celsede boşayan,
Ararım, kendim gibi, silip, baştan başlayan,
Ararım, kendim gibi, sadâkâtle okşayan,
Ararım, kendim gibi, doğruyla savaşmayan.
Eşin yoksa âlemde,
Müsebbibi ben miyim!
İstisnasız gayemde,
Nâgam olan sen miyim?
Ebedîde şen miyim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!