Ömer Şancı Şiirleri - Şair Ömer Şancı

0

TAKİPÇİ

Ömer Şancı

Sesinde kim var ikimizden çok,
Öğrendikçe geçmişi,
Fırtına kimin, inanç kimin,
Başak sarısı kimin,
İkimiz ne zenginiz biz bize.
Ses biter mi,koku biter mi,

Devamını Oku
Ömer Şancı

Unutalım mı artık
Kitapçıya gittiğimiz o ilk günü
Kül rengiydi gökyüzü
Seninle ilk kurduğumuz düşler hep yolculuklardı
Anımsar mısın dudaklarındaki mosmor ilk öpüşü
Anlamını yitirir mi dönüp gitsen de

Devamını Oku
Ömer Şancı

Musalla taşına uzanmış,
Yatmış adamın, ayak ucuna
Deli Ömer yazmışlar.
Simsiyah yüzüne yazgısı döşenmiş.
Avlunun ötesinde sevgilileri,
Yanı başında dostları dikilmiş.

Devamını Oku
Ömer Şancı

Kimse susturamazdı onu.
Toprağına sığmazken,
Gün doğdukça hızlanırdı özlemleri,
Bir uçurumdan yuvarlanır gibi,
Yaşardı günleri.
İhaneti babasının sırtında gördü,

Devamını Oku
Ömer Şancı

”Aşk hiç biter mi... kalır bir odada, bir mum ışığında, bir gece yarısında, kalır bir durakta, bir soru yanıtında, bir gelen telefonda, bir masal perisinde, kalır bir kitapta... Aşk hiç biter mi...'
-Ezginin Günlüğü, Ebruli-
Aşka Mektup...
Biliyordum Leyla. Seni aramadığım, deliler gibi istememe rağmen aramamak için kendimi tuttuğum, sana yazdığım onlarca mesajı okuyup ardından göndermeden sildiğim anlarda, hayatında başka birileri olduğunu anladığımda, kendimi kaybettiğim tüm sarhoş akşamlarımda bile biliyordum: Seni aramamalıydım. Bu neye yarardı ki? Seni aramam. Bekledim Leyla. Seneler boyunca her Allahın günü senden yazmanı bekledim. Bana yazdığın ilk mektubu okuyarak, hiçbir kadının bir erkeği bu kadar çok sevemeyeceğini fısıldayan mektubunu yüzlerce kere okuyarak umutla bekledim seni. Beni terk ettiğin akşama benzeyen karlı Ankara gecelerinde soğuğa aldırmadan sırf yaşadığımı hissedebilmek için balkonumda titreyerek otururken, yeni filizlenen yemyeşil çimlerin üzerinde başım önde yalnız yürürken, kavurucu güneşe aldırmadan gözlerin gibi derin gökyüzüne bakarken, bir sonbahar esintisinde kokunu ararken, işe giderken, sabah kahvaltılarımda, sigara içerken, bir rakı masasın da otururken, başka bir kadınla sevişirken hep seni düşündüm Korateşi, beni aramanı değil, yazmanı bekledim. Aramaların hep bir sıkışmışlığın yansımasıydı. Suya yazılan sözlerle konuşurdun hep, ben de öyle yanıtlar verirdim.
Cevabını bildiğim soruyu hep sordum kendime: 'Neden yazmıyor bana'. Bunun cevabını sen bilmiyorsun bir tanem... Ama ben biliyorum. Kocan ya da diğerleri ile yaşadıkların daha doğrusu yaşayamadıkların sebep oldu uzaklığımıza, senin yaşanmamışlığındır sebep. Ben senin hayatındaki hep ikinci erkektim, aslında ilk erkeğindim, gerçek anlamda ilk ilişkindim.
Ve hiçbir sevişmelerinden zevk almadığını da anlamıştım ben. (bu kendime bir kandırmaca olsa da)

Devamını Oku
Ömer Şancı

Her şeyden süzüldükten sonra tek bir damla gibi
Damlayan avucunun içine, ayrılık!
Kaç kadeh eder? Hediye gibi sunulan ayrılığın,
Hangi bulutta gözyaşı?
Kaybolmuş ruhun avuç içi kadar bahçene gömülü
Gül ek mevsimsiz zamanın da

Devamını Oku
Ömer Şancı

Yaşam kaç gün?
Bugün,
Belki son gün.
Yüreğimiz de uyuyanları incitmeden,
Usulca, telaşsız.
Toplanmadan vedasız,

Devamını Oku
Ömer Şancı

Bedenimin ortağı ruhumun namusun ol dedim.
O kaç ağacın var dedi...
Bir tenim bir de terim var dedim.
O yüz kremim var dedi...
Susacak var dedim.
Doğduğum güne ne alacaksın dedi...

Devamını Oku
Ömer Şancı

Ruhum kiracıymış bedenimde
Ne yana dönsem sığamıyorum,
Dar geliyor dünya.
Parmaklarım kalem, bedenim kağıt,
Ne yazsam döngü-gece,
Bütün katları işgal edilmiş tenimin,

Devamını Oku
Ömer Şancı

Gelen kendi hesabıyla geliyor,
Ne kadar yoksul olduğumu görmeden,
Hangi servetimle ödesem ki,
Bunca bedeli.
Aciz kaldım isteklere,
İşgal edilen her beden gibi,

Devamını Oku