Ayağında lastik, yüzünde hüzün
Bir baba madende bekler oğlunu
Bittiği yerdedir, kelamın sözün
Yanık yüreğine yükler oğlunu
Elleri böğründe ağlar bir ana
Bildiğiniz gibi değildir meret
Beyinsiz kafada çıkar bu boynuz
Kardinal karısı nursuz bir şirret
Şehir basar, ocak yıkar bu boynuz
Her yere vizesiz gelir giderde
Senliği, benliği öte bırakıp
Huzura erilir, birlik olunca
Dostluğun yolunda meşale yakıp
Bir nizam kurulur, birlik olunca
Neden bu kavgalar, bu kinler neye?
Güneşle beraber yurdum uyanır
Bu gaflet uykusu kaçar bir sabah
Sevgimizin seli arşa dayanır
Gökte uçurtmalar uçar bir sabah
Yakar kötüleri kendi yaktığı
Turnalar yükselip sökün gelirken
Ey yârim kuşlarla bir selam yolla
Sabahlara doğru uykum ölürken
Gördüğün düşlerle bir selam yolla
Bir selam yolla ki sevdam solmasın
Sivas ellerinde vardı bir Veysel
Sevgiyle cihanı sardı bir Veysel
Bizler göremezken aşkta manayı
Gönül gözleriyle gördü bir Veysel
Çocuk yaşta aldı sazı eline
Dağları haşreden amansız karlar
Baharlar gelince eriyip gider
Perdesiz gözlere görünen sırlar
Aşikâr olunca yürüyüp gider
Herkesçe malumdur bu yolun sonu
Biz çileye talip olup bu yolda
Nefs-i sıkıntıya keder demedik
Sizinle bir olduk on iki yılda
Hakk’ın düşmanına peder demedik
Yürüdük inkâra göğüs gererek
Dedim sizin Emrah nicedir, kimdir?
Dediler Erciş’te çınardı Emrah
Dedim ne hocadır nede âlimdir?
Dediler aşk ile yanardı Emrah
Dedim zengin miydi, ne yer-içerdi?
Siz misiniz Osmanlı’nın torunu?
Temeli bozulmuş zavallı gençler
Düşünmek var mıdır sizde yarını?
Emeli bozulmuş zavallı gençler
Sizin pazarınız en rezil pazar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!