Bir zamanlar sizindi bize karşı kıyılar
Şimdi sizinle doldu boş çukurlar, kuyular
Yıkıldı mı köprüler, sele mi kapıldınız?
Nerede şimdi dayı dediğiniz ayılar?
24 Ağustos 2014-Gaziantep
Kır atına bindi yollara düştü
Bolu kalesini yıktı Köroğlu
Hasmının üstüne saldırdı koştu
Nicesini cenkten söktü Köroğlu
Şöhreti yürüdü obadan köye
Köroğlu Cidalı önüne çıktı
Heybetiyle bütün meydan titredi
Cidalı hasmına şöyle bir baktı
Düşürdü kılıcı, kalkan titredi
Davası ipotek aldı yarını
Devir seni hatırıma getirdi
Bizler nasıl geldik bura Köroğlu
Televizyon başköşeye oturdu
Ekranlar tıpa tıp hara Köroğlu
İyi gün dostları döndü ardını
Benden sual olsun koç Köroğlu’na
O eski zamanlar nerede şimdi?
İtler yürür kervanların yoluna
Kervancı kayboldu arada şimdi
Ayaklar uzayıp aşar yorganı
Dostluk kaybettiği değeri kazanıp
İnsanlar umudun yoluna dizildi
Senlik-benlik kendi kirine bezenip
Sevgi darbesiyle varlığı ezildi
Kimse bu dünyada değildir kalıcı
Sen gittikten sonra şu bizim köyden
Ağa türlü tuzak kurdu be oğul
Mahrum eyleyerek haftadan aydan
Her an önümüze durdu be oğul
Sağızlı köyünden bir davet geldi
Her şeyi anlattım unuttum evi
Karışır kızana havlar bizim it
Şeytanın atına bindirip devi
Okunan ezana havlar bizim it
Hak düşmanı Ebu Cehil’i sever
Oğul gayrı benden haber isteme
Bir garip hallere düştü bizim köy
Yanaşmıyor millet eyere, geme
Ağıla sığmayıp taştı bizim köy
Arsız Halit aza oldu meclise
Oğul mektubunda ''haber ver'' dersin
Zemheri çok çetin geldi bu sene
Konuya komşuya selam edersin
Sor hele komşumu kaldı bu sene?
Oğul sayan yoktur gönlü, hatırı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!