Beni benle bırak yalnız kalayım
Derdim bana yeter, elleme beni
Yolunda ezilen toprak olayım
Ardım sıra durup dilleme beni
Gönlümü titretme kaş altı bakıp
Seneleri bilmem nasıl yaşadım
Ömür vurdu, hayat vurdu, yıl vurdu
Dünyayı dünyadan aldım boşadım
Sultan vurdu, köle vurdu, kul vurdu
Zaman insanlığı biçen bir hızar
Dedim selam olsun size erenler
Dedi sen hoş geldin bize ey garip
Dedim manadaki feyzi görenler
Dedi bunlar çok mu göze ey garip?
Dedim ahvaliniz nedir, nicedir?
Gözleri yaşarmış canım gardaşım
Derdini urgana asmayı dene
İnsanlık yoluna kurbandır başım
Sevda yeli olup esmeyi dene
Zayıftan yana ol; güçlüyü tutma
Gidişin dağıttı bizi ey Nebi!
Her asır tufandır o günden sonra
Bir çile ki, asrısaadet gibi
Yaşamak hüsrandır o günden sonra
Aşk ile tutuşan öze hasretiz
Sana sitemim var ey zalim zaman
Akışını sevemedim ben senin
Görüntün değişik, desenin yaman
Nakışını sevemedim ben senin
Mananın dışında özler yabancı
O mücahit, o alperen, yiğitti
Dünya’dan vazgeçip, Ukba’ya gitti
Vatan senin, bayrak senin, suç senin
Damarında mevcut asil güç senin
Dünyaya sarılan ey gafil adam
Anlamadım nesin, hıyar mısın sen?
Gözü aç, gönlü aç ey sefil adam
Yoksa iki buçuk ayar mısın sen?
Sakalın ağarır, adam olmazsın
Bu gece düşümde bir sülyet gördüm
Fil miydi, bit miydi anlayamadım?
Hiç cevap vermedi, hatrını sordum
Kul muydu, it miydi anlayamadım?
Ben yaklaştım, kendi ha bire kaçtı
Açıldı gönlümün efkâr kapısı
Usulca içeri girdi geceler
Benim şu aşkımın kimde tapusu?
Ne selam, ne haber verdi geceler
Ben onu o beni kendine çekti




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!