Umutlarımla dağ oldum
Eteklerimde taş,
Sözlerimle lâl oldum
Koş manâya ulaş!
Gün geceye dönmeden
Pet bardaktaki çayın sıcaklığı avucumda hala
Ve sanki o rüzgar saçlarımı sallamakta
İnsanlar banklarda, yalnızlığıyla kol kola
Bir kişilik daha yer kalıyor hep yanlarında
Kuş seslerinin yerini motor sesleri alırken
Gezelim ister misin senle şöyle bir geçmişi?
Ezilmiş güller göreceksin, ezmiş işte birisi!
Can vermişsin canan için hani şimdi nerede?
Ellerini arıyonsun değil mi? Elleri şimdi elde!
'Gecedir bu, hep söyler bunu'
Çok şey yazdım
sildim ne çok şeyi
Bir kaderi yazamadım
silemedim bir tek seni
bir adam vardı dersin
bir başka diyarda
tuhaftı dersin biraz, gözleri
acıkahve rengiydi,
yirmidört yaşındaydı,
kuşlar da gitti senden sonra
güneşi küstürürken gece,
yüreğim demli bir çay kıvamında
kaç bahar geldi geçti de
bir o yitmedi, bırakıp ta gitmedi
yalnızlığımdı bu, severdi beni
Bilmiyordum
Kayan her yıldızın
Hüznünden düşen
Bir kiristal gözyaşı olduğunu
Bilmiyordum
Biraz sonra gökyüzüne bak
Uzaklarda bir yıldız kayacak
Fırtınalar kopacak, yağmur yağacak
Bu son veda, zaman doldu dolacak
Biliyorum gün yine doğacak
Gece gölgemde saklanacak
Bir gün çok uzağa gitti
Yalnızlığını bıraktı,
Yalnız gölgesini aldı,
Bazen öylesi istekliydi,
Koşarak önünden yürüdü,
Yetişmesini bekledi bazen,
Büyük cezalar aldım
Büyük ölümlerde son buldum
Kaç kez
Geride bir ceset bile bırakmadan
Yaktım yüreği ateşe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!