Deniz maviydi ama kalpleri kara
İnsanlık için yanan Mavi Marmara
Onlar susasada yudum yudum kana
Ölüm bir hediye yaşamak bir yana
Bir göçük var kurumuş gönlüm
Çekilmiş kanlar susmuş sözüm
Sensiz kalmış son ömrüm
Bir obruk ki ben büklüm büklüm
Bir ateş var sanki içimde
Sanki toprak değişmiş çiçek gibi
Mabuduna susayan bir abdullah
Kendi toprağına kanayan otlar
Susuyorum bende sana ruhuna
Düşleyesim geliyor kabuslarca
Ve yabancılık çekiyorum bana
Yaşıyor muyum yoksa uyuyor muyum
Seviyor muyum yoksa kınıyor muyum
Hesap geliyor korkuyla doluyorum
Yavaş yavaş rüya sana geliyorum
Bugün mısralarım yine Eylül kokuyor
Dökülürken sonbaharın sararmış Anıları yerine yenileri açmıyor
Biliyorum sevmek zor
Ama öğrendin ki sevilmemek daha da zor
Gözlerin ararken fıldır fıldır sahibini
O bir rüzgarla koptu gitti senden
Sebebi sendin içimdeki ateşin
Kavruluyor beden bana yetişin
Çünkü sevdam alemlere nebisin
Yetiş ya nebi sen bana sevgisin
Sevda iklimim dört mevsim
Üçü kara kış biri sonbahar
Yaz ve güneş haram bize
Kimi ısıttıysa içimiz
Eridi soğukluğumuzdan ziyade
Biri ölü diğeri felç iki insan var içimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!