Kuyruğun zatından uzun,
Bastırmaya acelen ne!
Duvarlara kulağından,
Astırmaya acelen ne!
Sıkıldım, ayrıldım senden,
Dünya zalim kral, ben asi köle,
Bir savaş başlattım; bir mücadele.
Karşı safa geçti vicdanım bile...
Nefer nefer saf saf kırılıyorum.
Kan revan içinde bu bakışlarım
Seninle, bir de sensiz,
Ruhum, ya tam, ya bedensiz,
Rüzgarın
Ellerinde sessiz
Beklerken ağlıyorum bir tanem...
Bilinmez rüzgarlar esti başımda;
Ben ben olamadım, affet gençliğim.
Ne duygular gömdüm körpe yaşımda;
Aşkı bulamadım, affet gençliğim.
Kör pıçak verdiler bu kör caniye,
On kere de denesen faydasız, bin kere de.
Yutkunursun, boğazda düğümlenir heceler.
Fark etmez hangi mevsim, hangi yarım kürede...;
İnsanı kusursuz gösteren ayna,
Beni görme; beni bana gösterme.
Yaktığın benliğin içinde kayna,
Sahte güneşini göklere verme.
Bıktım meleklerin huysuzluğundan,
Aşka gülen iki göz gibiydik biz;
Onun içi gülsün. artık ben gülmem.
Gözleri yosunmuş, bakışı deniz;
Bana ne ki! Zaten ben yüzme bilmem...
Eziyet değil de, nedir ki bu hal!
Gafletin koynuna girmiş hakikat.
Adalet bir fıkra; hak, hukuk masal,
Matemim mabettir, sitemim dua;
Günde milyon vakit, ibadetteyim.
Geceme sarılmış dertler var daha,
Ben ezelden beri bu âdetteyim.
Geçirsem elime bendeki beni,
Belki efkarlı bir günümde,
Derin bir iç çekişim olacaksın.
Ve elektrikler kesilince bu şehirde,
O gözleri bulandıran kirli ışık,
Yerini bırakınca duru hatıralara,
Gök''yüzüm''de...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!