Yok, yoksul, yetim demedik;
Hepsinin hakkını yedik.
Pişman olup eyvah dedik,
Bizleri affeyle Allah’ım! ..
Yalan, dolan, kov, gıybet;
-ANASAM Genel Bşk. Sayın Sabit İnce’ye-
Ey ! kutsal sevdamın sırrı AL BAYRAK:
Sensizlik esaret, sensizlik ölüm...
Seninle vatandır ancak bu toprak,
Vatan, millet, din ve devlet sembolüm...
Muhabbet varsa özde,
Bal akar tatlı sözde,
Gül açar, gülen yüzde,
Gündüz döner gece;
Kul sevmeyi bilince.
Kar yangını söndürürüm köz ile,
Kimi sever kimi döver söz ile.
Böyle çile çekilirmi? Hazile,
Bunca muammayı çözermi? Bu baş,
Senmisin? Yaralı, benmiyim? Gardaş! ..
Kınama kardeşim, bacım;
Kızamık döker acım.
Yunus’ca başladım sevmeye,
Mahşere kaldı öcüm! ...
Kargıyı kırmış neferim,
Melâl girdabında gemim,
Kırık dümenim, yelkenim
Bilmemki ben-bende kimim?
Derdimiz turalı gardaş,
Bağrımız yaralı gardaş.
Gurbet omuzuna yükler kayayı,
Unutturur Vatanını, sılayı,
Başına getirir türlü belâyı,
Tez gel oğul hasta-sayrı olmadan,
Kavuştursun yüce Mevlâm, ölmeden! ..
Gönül ikliminde tipi, kar, boran;
Menzil-i Mâşuk’a varmıyor kervan.
“Vuslat düğünü”ne ver de bir ferman,
Ya gel de, ya gül de, ya ol de, Yâ Rab!
Artık bu tahassür oldu ıstırap! ..
Dostun eşiğine koydum başımı,
Bastıkça ezilip tozdum bu gece.
Yâr dizinde tâbir ettim düşümü,
Nazı niyâz sanıp üzdüm bu gece.
Nefsin îdamına kırdım kalemi,
Ne neşter gerekir ne merhem ister,
Çözüp de azdırma tabib yaramı!
Ilaçsız, merhemsiz başka yol göster!
Çözüp de azdırma tabib yaramı!
Gece, gündüz işim-gücüm âhüzar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!