Sen beni bırakıp giderken,
Ağladığımı gördün mü?
Biranda saçıma karlarını yağdığını,
Güllerin yapraklarını döktüğünü gördün mü?
Bülbüllerin güle küstüğünü,
Gün akşam olup,
Güneş dağların ardında kaybolunca,
Günün ışıkları tükenip gün geceye kavuşunca,
İşte o zaman başlar benim acılarım.
Sanki yıl olur bitmez o gece,
Sende ayrı bir sonbahar sabahında,
Derinden den çektiğim sigaramda,
Damarımda dolaşan kan gibisin,
Kahretsin her şeyimde yine sen varsın.
Bülbül sararıp solmuş güle,
Olurda bir gün şehit düşersem,
Kimse ellemesin bendeki bu yaraya,
Silmesinler yaramdaki kanımı,
Çıkarmasınlar üzerimdeki kanlı üniformayı
Tören yapıyoruz diye eziyet etmeyin,
Sevdim ben seni
Başkasına bakmadan ve bakmayacağım
Sevdim seni “benimle evlen” diye
Rüyalarımda her akşam
Rüyamı görünce uyanıyorum
Sensizliğin bir kurşun gibi vurduğu akşamlarda,
Alkımında çıkmıyorsun senin olmadığın akşamlarda,
Durmadan kanıyor içimdeki bu yara,
Nöbetlerdeyim sensizken bu akşamlarda.
Mahpuslardayım zindanlardayım sanki
Karanlık bir dünyadayım senden uzaklarda,
Kalın duvarlarla çevrili demir parmaklıklara arasındayım,
Sen yoksun ya buralarda.
Güneş doğmuyor odama hücredeymişim gibi,
Ne gecen nede gündüzün,
Hiç aydınlık olmasın,
Sararıp solsun dalında yaprağın
Kurusun lalen, menekşen ve papatyaların.
Öten bülbüllerin ötmez olsun,
Beni sana getirmeyecek bu bacaklarım al,
Bir daha seni görmeyecek bu gözlerimde al,
Bir daha sıcacık ellerini tutmayacak
Bu elleri mide al götür.
Sevgini kazanamamış bu kalbimi de al götür
Sensiz bir gün daha geçti,
Gün ikindiye kavuştu,
Ama yine sen yoksun papatyam,
Sensizliğe derman olsaydın olmaz mıydı?
Ömrüm bir su gibi akarken,
Biten duygular adına yazılmış güzel bir şiirdi, kutlarım.