Edep yere düşünce âleme paspas oldu
Bak ne kadar uzadı ümmetin pürmelali
Nice çılgın yiğitler salonda rakkas oldu
Yıldızımız söndü de görmez olduk hilali
Bir zamanlar ceddimiz at sürerdi yabanda
Ah bilsen,
Nice yürek yangınlarım var benim
Ah bilsen,
Sözlerim ne kadar sitemkâr benim
Ah bilsen,
Ömür vermiş Rabb’im bize
Gece akıyor gündüze
Hazır ol yokuşa düze
Gel hayra gel, şerre gelme
Nefsi öldürmeden ölme
Ermişler meclisinde
Gönüller bir soluklar
Bak heybende neler var
Öyle çoksun ki derviş
Merkepler şifa bulur
Ne zamandır niyetliyiz
Başka bir gönle girmeye
Böyle var olduk, böyleyiz
Fırsat kollama yermeye
Biat ettik çanla zile
Bir hayalden öte değil
İçindeki şu duygular
Kaderin önünde eğil
Zehir olmasın uykular
Gayreti bırakma elden
Bir meçhule gidiyor, koca dünya kaygısız
Kafeste öten kuşun sözüne tüküreyim
Kimi yetim ve öksüz, kimi bencil, saygısız
Devranı mert edenin özüne tüküreyim
Mideler doymaz oldu, yürek garip ve bayat
Önümde aşk kadehi
Yudum yudum içeyim
Son menzile varmadan
Hayrı şerden seçeyim
Deryalarda yunmadan
Düşme gaflet menziline
Yol görürsen üzülürsün
Atın sürçer, seker yine
Nal görürsen üzülürsün
Şu dünyaya meftun olan
Şerefine denilmeden su bile içilmez oldu,
Sokaklarım, caddelerim araçtan geçilmez oldu.
Göbeği burnuna değmiş habire açım diyor,
Milletten her şamar yiyen yine de seçim diyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!