Leylim…
Aya seslen
İzlesin yüzünde
Lutfunu O şahın
Adı yüce Allah’ın
Haydi
Sen şimdi uyuyorken yatağında kaygısız,
Bir melek okşamakta eminim saçlarını.
Benimse tam tepemde dolunay yapayalnız
Ve uzakta yıldızlar bekliyorlar yarını.
Koca şehrin ruhları yenilirken uykuya
Bakışın değmiyor artık üstüme,
Gözleri çay güzelim.
Nedendir bunca göz yaşı,
Kaşları yay güzelim?
Bir baharın peşinden bahçelerde gül olur;
Güllerin diyarına girenler bülbül olur.
Bülbüller meşk ederken dallarda gül üstüne,
Sohbet ü figânları ruhlara ödül olur.
Horasan’ın ufukları bir sabah katran karalı;
Devletlüler ferman salmış:”Hasetteyiz, hoşgör bizi.”
İlk kervanın kutluları, güneşle garba dalalı,
Kâbusların pençesinde zulmetteyiz, hoşgör bizi.
İbrahimî beldelerin göğsünde donandı İrem.
Sabahın terkisinde amansız çığlıklarla,
Tepelerin başından geçiverir kargalar.
Şafaktan hazzetmeyen ham bedenlere inat,
Bereket kapısını açıverir kargalar.
Sahipsiz tarlalarda ekinler kızarınca,
Vefalı dostlarına uçuverir kargalar.
Bizler bu coğrafyanın bin yıllık bekçileri,
Asya’nın ta bağrından oba oba gelmişiz.
Önümüzde Melikşah, dalga dalga ileri,
Alparslan’ın gürzüyle, hisarları delmişiz.
Anadolu sathında hem muzaffer, hem geri,
Bazen ölü bir deniz, bazen coşkun selmişiz.
Gökte bir nur belirip,indi Mekke’ye;
Allah’ın selâmını sundu bu gece.
Bir anda Nebi’nin o gül kokusu,
Mescid-i Aksâ’ya sindi bu gece.
Belki bir gün bir sabah,
Seher vakti bismillâh!
Serçelerle beraber,
Alnında bin bir günah,
Mükerrer tevbe eder,
Kıblegâha koşarsın…
İnan bana sevdiğim!
Benim gözümde sevgin;
Göklerden himmet alıp,
Sarp dağlardan coşarak,
Vadisini eşerek,
Sahile dolup gelen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!