Gelirsen güneşe demlenmiş gözlerinle gel
Ve mutluluğu koymalısın sol omuzuna
Bakışlarında hayat olmalı, canım diyen
Kinden, nefretten, her tülü koşullu sevimsiz tuzaklardan arınarak gelmelisin bana
Hayatı benimle taşıyacak kadar yürekli olmalı yüreğin
yüzünde iki çift pencere gördüm
ömrüme yazılmış bir pencere
gözbebeklerinden arta kalan taneleri saydım
kaldır pencerenden demir parmaklıkları
ben o pencereden
öyle gel ki
sussun içimde üşüyen yalnızlık
hiç bir umutsuzluğa yer olmasın
kimselerin görmediği güneş ikliminde gel
hiç yaşamadığım sevdalar dillensin
Açlık;
Dünyanın masun çocuklarını öldürüyor
Gözlerindeki ışığı almış korkuya yenik
Soluk yüzlere acılar konmuş
Onların tombul göbekleri de yok
Nasıl geçti bunca yıl
Başım dönüyor yürek mi bitkin
Geçip giden yılların ardından ellerimde ne kaldı
Bir avuç sevgimi bir avuç umut mu
Yoksa bir avuç yaşayamadıklarım mı
Bugün düşüncelerimle buluştum
Oysa hiç sözleşmemiştim
Falanca gün falanca saat diye
İşte şimdi kalem elimde dilimde yüreğimde
O zaman başlayalım kaldığımız yerden
İnsanım diyorsan neden sınıflama yapıyorsun
İnsanın siyahı, beyazı, etniği, dili, dini, adamı adam sınıfına mı koyar
İnsan insandır hayata kattıklarıyla
Nefes alan, gülen, ağlayan
Yani insan
Acıkan, sevdalanan
insan sever
kalbini de verir
ama ben sevgiyi
kolay öğrenmedim
canim yandı
içinde yeşeren umut
gül revan olsun ellerine
yüzünü alma yüzümden
başını koy omuzuma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!