bütün denizlerin diplerini
karaları ve canlıları yol edindiğimiz bir yolculuk
birbirimize çıktığımız uzun bir yolculuk
yan yana yürüdüğümüz bir yolculuk
ülkesini seven fikir sevdalısıydım
mevsimler mevsimsiz yaşandı içimde
yıldızlar gibi insanlarda kayarmış
dünyadan koparılmış bir odada
bir sıkımlık canım korku verdi
hiçbir şey yüreğimdeki ben kadar saf değil
hiçbir şey içimdeki çocuk kadar şen değil
kim demiş kar sadece yücelere yağar
ya benim içime yağan kara ne demeli
Hayat;
Kimi sevdiğin kimi de sevmek zorunda kaldığın mıdır
Kendin için çalışırken yüzünü görmediğin insanlar içinde endişeye durmak mıdır
Nedir hayat
Bir arpa boyu yol aldığımız zamanlar da sevince yenildiğimiz, başardığımızda ummanlara döndüğümüz
Yılları önüme katıp hiç düşünmedim
Bu dönüp duran mevsimlerin döngüsünü
Yaprakların sarısına hiç aklımı düşürmedim
Ayaklarımın altında kayan toprağın varlığını
Ayaklarımın altında incinen o ince dal kırıklarını hiç düşünmezdim
inanıyorum
söylediğini candan söylediğine
biliyorsun hayat bu
bazen bize sormadan bozdurur kararlarımızı
bugün aldığımız bir karar yarın bozulabilir
hem de hiç ummadığımız bir anda
Suların en serininden kana kana içtiğim
Yıllar geçse de aradan
Kopar gelir ırmaklardan
Işır yine
Sana hasretim
Ekmeğe suya hasretim gibi
Gün doğuşunla başlayacak
Tanrım ne uzun gece
Saatleri, saniyeleri sığdıramıyorum kucağıma
seni kalbime
muma ateş ol
aşka yol ver diye aldım
yoksa aşk
yanan ateşe dokunmak mı
Onlar hayatın heybesinde sevgiye duran kadınlardır.
Bilirler artık kendine kıymetli olmanın doyurucu tadını.
Gereksiz insanları hayatlarından çıkarmayı öğrenmişlerdir.
Ne aradığını ya da aradığının ne kadar gidilecek,
emek sarf edilecek yol olduğunu bilirler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!