Gün usulca karardı pencerede,
Gece oldu lambaya bakıyordum
Camda, yalnızlığı gördüm derinde.
Baktım ki başıboş sokak, mutsuz
Tas kesilmiş yüzümde, ellerimde
Hısım akraba karşıda
Gece yatısına gitse ya
Gidemiyor
Konu komşuya bile zor
Kedisi var
Kediye bakıyor
Ekmek dizimde
Yıldızlar uzakta, ta uzakta.
Ekmek yiyorum yıldızlara bakarak.
Öyle dalmışım ki sormayın,
Bazan şaşırıp, ekmek yerine
Yıldız yiyorum.
Yokuşu bitirince artık görünecektir
Kırmızı cumbasıyla aşı boyalı evin
Ellerini tutunca bir çocuk gibi sevin
Bir beyaz pırıltılı tepside kahve getir
Konuş gülümseyerek, hatırla, bir an düşün
Öyle sevdalar vardır, biter baslar;
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
her ağacın arkasından karşıma siz çıktınız
öylesine çoktunuz ki bunaldım yalnızlıktan
rüzgarınız esiyordu dağ taş deli gibi
savruldu kulelere dayadığım merdiven
her köşebaşından karşıma siz çıktınız
Sözde
Böyle açık saçık
Uykulu mahmur
Bahçe suluyor sözde
Hava alıyor sözde
Sözde
Eski bir aynada çoğalıyordum. Birden
On, onken yirmi; büyüyor kalabalığım.
Fırıncı, demirci, sabuncu, meyhaneci;
Deniz ben, sokak ben, ağaç ben, yalnızlık ben.
Kendimi içiyordum bardaktan, kendimi
Dişliyordum elmada. Yat kalk, uyu uyan
Eskisi gibi yaşıyorum
Gezerek, düşünerek
Yalnız biletsiz biniyorum vapura, trene
Pazarlıksız alışveriş ediyorum
Geceleri evimdeyim, rahatım yerimde
(Bir de sıkılınca pencereyi açabilsem)
Bütün karanlığı versem size giden geceyi durduramazsınız
ışır odamızın havası kaçar çeşmelerinizden durduramazsınız
Ben denize bakarım sandalca uzaktan
Siz yüzersiniz bir kuş uçar bir gemi geçer durduramazsınız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!