Diyarbakır Sokakları anlar beni
Daralmış ruhumun huzur bulduğu
O güzel sokaklar.
Ne güzeldir Dağkapı sokakları
Keçi Burnu’na giden o daracık sokaklar.
Fiskaya’dan Dicle Nehri seyretmek,
Bak yeşil bağlarında Diyârbekir'in,
Rüzgâr saçlarını okşar serin serin.
Tarih kokan sokaklarında dolaşırken,
Gönlümde sevgiye ahenkler düşer bir bir.
Kuşluk vaktinde minarelerin sesiyle uyanır,
Dokunsan yanacak gibiyim
Her bakışın bedenimi alev alev sarıyor
Gülüşün beni bir sevda masalına sürüklerken
Gözlerinde kayboluyorum.
Zamansız bir zamanda sonsuzluğa sürükleniyorum.
Ey Yolcu,
Burası fani bir dünya, virane bir handır.
Gelip göçer insan, bu yolda garip bir seyyahtır.
Ancak baki olan aşkın kendisidir.
Aşk ise, kıyısında kaybolduğun,
Dermanı olmayan bir yaradır.
Gökyüzünde ay karşımda dostum,
Geceye özlem dolanır içimde.
Çayın sıcak dumanıyla muhabbet tüter
Dostlukla anılar, can bulur hatıralarda.
Geceye serpilir umutların renkleri,
Kalıcı sanma sakın dünyadaki tahtını
Yükselişin biter bir gün, belin bükülür.
Gün batar gece olur, Sema bile dürülür.
Bir bir yıkılır, gezip gördüğün yerler.
Yarin, akraban, dostların da geçici.
Gecenin karanlığına karışıyor düşlerim,
Bir yandan sensizlik, bir yandan hüzün.
Düşme öyle ansızın aklıma!
Sen aklıma geldikçe,
Ben kendime gelemiyorum.
Ey ruhi firarım,
Düş zembereğim,
Zihnimin kuytuları;
Günü uyuttum da geldim yalnızlığına.
Dünün öyküsünde saklı bir neferim ben,
Ebabil kuşlarını bekliyor gözler,
Az kaldı, bekleyin ve bekleyin…
Kalpleriniz mutmain olsun ey insanoğlu!
Ah Gazze Ah!
Ah Şehr-i Kudüs!
Beni sorma desem!
Çünkü harfleri yok artık ismimin…
Şehirlere sığmayan bir sükûtla büyüttüm,
eksikliğimi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!