Okan Yavuz Şiirleri - Şair Okan Yavuz

Okan Yavuz

Sevilmek
Benim sevilmeye ihtiyacım yoktur diyorsun ama
Bir mızrabın ucunun değdiği yerdesin sen şimdi
Kan akıyor mızrabın dokunduğun oyerlerden
Alışkanlığımdın sen benim
Gözyaşlarımın durduğu, son bulduğu durak

Devamını Oku
Okan Yavuz

Yıllarca hep bir ev resmi çizmeye çalıştım.
Üç gene benzerdi çatısı
Kapısını takıpta,bir türlü camlarını nereye yerleştireceğimi bilemezdim.
Hele bacası yokmu? otutturamazdım bir türlü.
Ya yerini bulamazdım, ya yamuk olurdu.
Dumanın resmimi ise hiç yapamadım.

Devamını Oku
Okan Yavuz

İşte hayat şarap çanağindan dökülmüş gibi
Yorgun,sarhoş,loş ışıkta bakan bir baykuş gibi
Miskin tembel uyuşuk,yan gelmişçesine yatan
Sorunsuz,ilgisiz,boş bakışlar faltaşı sayılmaz.
Uykusuz,kör,sağır olan aşık gibidir
İşte hayat

Devamını Oku
Okan Yavuz

Kaçakmıyım?

Kaçak gecelerim eşkıya sabahlarım
Son duraktan geri dönüşüm
Eriyişimin son hücresini saklamak isteyişim
Kanıtlayamadığım bir işkenceyle

Devamını Oku
Okan Yavuz

KIRDIN..
Şu an bir yumrukla
Yerle bir etmek istiyorum
Gökyüzünü nedensizce
Gözyaşlarımı veresiye
Sen kullanasın diye

Devamını Oku
Okan Yavuz

Mart 10, 2017

Arzularımın doruğunda dolaşıyorken şimdi,
Yaralarımı içimde kaybetme telaşındayım
Yaşamın kıyısındayım, yenik düşmemek
İçinde çabalıyorum bir yandan da,

Devamını Oku
Okan Yavuz

Babamın taçsız kraliçesi
Benim dalları budarılmış söğut ağcım
Sineeem! ..
Yanık bağrına sığındırarak büyüttüğün şu kızın varya
Senin için deli oluyor güzel anam
Hayatın acımasızlığından,

Devamını Oku
Okan Yavuz

Bir dünyayı sığdırdım kafama.
Ama hiçbir durak koymadım! Bir yandan gelip,öte yandan çıkıp gidiyordu herşey.
Beynime sıkışan düşünceler,acı veriyordu bana..
Beni rahatsız etse de başka çare mi vardı? Varsın uğramasın sevdalar,varsın uyusun bu beden.
Bir zincir beynimde,bir zincir yüreğimde nasılsa.
Demir kafes de ağır olmasaydı belki onu da taşırdım.

Devamını Oku
Okan Yavuz

ÇOK UZAKLAR..

Öylece oturmuş
Uzaklara
Çok uzaklara takıldı bakışlarım
Sağıma soluma bakınıyorum.

Devamını Oku
Okan Yavuz

Bu sabah masamın yanımdan bir bayan geçti, uzun sayılabilecek bir boy zayıf, gayet düzgün bir fiziği vardı.ilerledi kaffenin içerisine doğru.İler de, en başta oturan genç kulaklığını çıkararak, yerinden kalktı ve usul usul bu tarafa, kadına doğru yöneldi.. Bu genç her gün gelir buraya, iri yapılı okumayı sevmeyen ama, ille de okuyacaksın diye direten, gayet varlıklı bir ailenin ikinci oğluydu..Dershaneye gitmeyip, o zamanı burada geçirmeye çalışan 17 yaşında bir lise öğrencisi.Erzurumlu olduğunu iki gün önce yaptığımız bir sohbette öğrenmiştim.Oldukça kuvvetli adeta öküzü bayırda tutacak kadar gücü olan bir gençti. Okumayı sevmediğinden, kendine göre planlar yapıyor, babasının bir dükkanını kiradan alıp, kendisinin işleteceğini anlatmıştı bana.
Babasının burada olmadığını, halasının kanser hastası olduğunu ve babasının bu nedenden dolayı halasını ziyaretine gittiğini anlatmıştı, oldukça rahat ve de gülümseyerek. Babamın olmaması, cebimde de harçlığımın olmaması anlamına geldiğini de söylüyordu.
Annesinin de kendi güzellik salonu vardı ama, hastalanınca devretmiş, yanında eski çalışanlardan birine.Annemde kanser hastası dedi, ama atlattı şimdi, mide kanseri teşhisi konmuştu, midesinin çoğunu aldılar, ama mide büyüyor zamanla, diye de eklemişti telaşlı telaşlı bu genç..
Erken teşhis değil mi? Diye sorunca da!
Genç, evet dedi üzgün bir bakışla,.ama annem artık yendi o hastalığı.Halamı bilmiyorum diyerek bitirmişti konuşmasını.Bende o an annesini hayalimde canlandırmaya çalıştım, çünkü Erzurumluydu, az çok Erzurumluları tanıyordum. Genç de çok iyi giyimli değil, öyle cebindeki harçlıkta iyi değildi. Babasını da bir sefer görmüştüm gene bu kaffede, oğlunu almaya geldiğinde. Ama babasına dik cevaplar vermişti o zaman., hatta salak bile demişti, ben duymuştum ama babası duymamıştı.Ne diyorsun? Diye de tepki vermiştim. Genç, sanki çok umurundayım da şimdi boş kaldı beni arıyor, diye karşılık vermişti benim tepkime.
Bu olay, yaklaşık iki yıl önce olmuştu

Devamını Oku