Bana ayrılığın komaz
Ama bırakma kokunu yastıkta.
Onu da al...
Almazsan eğer
Görenler seni sevdiğimi sanır...
Anlatamam meramımı,
Parmak uçlarım çürümüştü…
İlk kez oluyordu bu
Neyse ki dokundun.
Sonra barıştım türkülerle
Karalayarak akladım otuz sonrasını
Okundun…
Durmadan kapanan gözlerimi bağışla
Otuz iki yıl boyunca sensiz uyudum ben..
Dert etme
Ölümüme şiir süsü veririm...
Kalemimi,
Sehpadaki anahtarın yanına bırakıveririm usulca
Uyanıp da değdiğinde parmakların al al olabilir...
Düşlerim kanamış olabilir... aldırma...
Gülüşünü şafağıma astığından beri
Sızıyor perde aralığından kentin gülen yüzü
Ve dizlerinde bir adam…
Ne kadar çok birikirse saç telin yastıklarda
O kadar ısınır düşlerim geceleri…
Yine tek başıma çıktığım yolculuklardan biri.... Otogarda kimileri kavuşuyor kimileri ayrılıyor... Yanımda bir adam da sevdiğini yolcu ediyor bilmediği bir şehre... hem mutluluk hem de mutsuzluk gözyaşları karışıyor birbirine. Ayrılmalarla kucaklaşmalar içiçe geçmiş. Zaman durmuş... Buluşanlar birden uzaklaşmak istiyor o kasvetli mekandan. Ayrılacakların ise gözü saatte... Aklıma vedalarım geliyor apansız.... Az ilerde karşımda duran adamın aklından geçenleri tahmin edebiliyorum. Bir an önce otobüsün kalkmasını istiyormuşcasına sıkça çekiyor sigarasını içine. Sonra kesin, koştura koştura evine gidip ağlayacak.... yolcu edeceği kız ise çoktan teslim olmuş gözyaşlarına, “hadi git bekleme artık” diyor hıçkırıklar içinde. Derken can alıcı bir anons başlıyor. Son kez deliler gibi sarılıyor kız, yüzündeki yaşlar göç ediyor adamın gözlerine... adam; “hadi bin artık şu otobüse, sakın arkanı dönme yoksa bırakmam! ” diyor.
Adamın o son sözü işliyor ciğerlerime kadar. Sen de bana kurmuştun o cümleyi bir
keresinde...hatta son ayrılığımızda.... gitmek ne kadar da zor gelmişti inanır mısın?
Tam otobüse adımımı atacakken durmuştum hani? Arkamdaydın... başımı çevirip
baksaydım eğer bindirmicektin beni otobüse biliyorum... bana hayatın kahrolası bir
varlığından çok daha samimi
yokluğun inan.
sessizliğin,
sesinden daha sıcak
özün bende çünkü.
böyle olunca bir sebep yok,
gülmek, yüzünün yalanı
sevmek dilinin.
O bakışlar gözlerinin yalanı,
Bütün yalanlar sendeyse;
Seni karşıma çıkaran hayatın,
Yalanısın sen de...
Senin
Bu şehirde yaşadığını biliyor olmam
Benim için kafi...
(şair dediğin daha ne ister ki Allah’ından?)
Biz sönmeye ramak kalmışken o anlarda
Üstelik şarkılar yanarken dudaklarda mum gibi..
Belki de bir olmaza alkış tutan düşlerinin sesi soluğu
İlk bahar geldi
Kesildi...
HELAL OLSUN SANA TÜM ŞİİRLERİNİ OKUDUM VE HAYATI KISMINI MERAK EDENLER İÇİN ŞİİRLERİN TAMAMINI OKUYAN HAYATINI ANLAR ZATEN..SENİ KISKANMADIM DESEM YALAN OLUR NASIL OLUYORDA BENDEN KUCUK BIRISI BENDEN ONCE BUNLARI YASIYOR,HAYATIN BIR KAC ADIM ÖTESİNDESİN TEBRIKLER
Merhaba Okan,
Şiirlerin gerçekten çok güzel. Aynı zamanda anlam yüklü ve yaşamdan kesitler olduğunu anlamak zor değil. Her birinde ayrı bir anın var sanki..
Unutamadığın..
ya da, unutmak isteyipte başaramadığın..
Seni tebrik ediyorum, şimdiye dek çoktan ünlü bir şair olman ger ...