Ayazlara tutunursa avucumda tutamadığım elin
Omuz vurur sensizliğe güneşin tozkoparan hırçınlığı
Aklıma düştükçe geri adım yürüyüşün
Saklanırım yılları parke taşı olarak dizdiğim
Yüreğimin yitik kentine
Zaman aynı
Zamane çok değişmiş
Mahrem ortalıklara dökülmüş
Gönülden nameler nerde
Her dilde aşkım lafı
Sevdalar yüreklere değil
Gülün dikeni batınca
Aşk dilinden anlar mı ayrılık
Mantık hükmünü imzalar
Gönül bahçesine düşer damla
Gül gülen yüzde solar
Kaderin izi mi keder
Sesinde kilitlenmiş yorgunca kelimeler
Beliriyor uykumu örten düşüyle
Hüznün suskunluğunda bir adam
Yaşanmamış mevsimleri adımlarken
Sahra kumuyla ıslanıyor burukluğu!
Geceler sayıklarken seni
Yalan değil
Gözlerime hüzün hüzün çöktüğüm
Kavuşmalara dualarken seni
Dilimde adın
Bu gece seni konuşacak yıldızlar
Ay gözlerine, gül tenine değecek!
Kristal düşlerime düşmeden saçların
Gökyüzünün nemini yutacak bulutlar;
Bu gece ben,ben ve gece dökeceğiz çiçekleri!
Nazar değmesin diye susacak şehirler
Canımdan vurdun kahrolası
Soldurdun gülümü yaprağımı döktürdün
Diken oldun yüreğimde
Kanattın yıllarca
Vicdansız kara vicdanlı
Düşerse mavi kar taneleri başına
Sustu bu şehir
Düştü gecenin gölgesi
Sokaklarda gönlü kırıklar
Sus suskunluklara esme rüzgar
Sustu gözlerim
Sustu dudaklarım
Ezbere bilinir aşkın sevdası
İnsanın içinde vardır mayası
Ruhun her şeyi hemde gıdası
Yaşamamın coşkusudur
Bir bakış bir damla göz yaşı
Sevgilinin okuduğu
Sen var ya sen
Geceler boyu yatarsın gözlerime
Düş müsün gerçek misin
Gezersin gönlümün çölünde
Varlığın yerleşir
Başkalaşır gözlerim
Kutlarım
ANT10 puan
Kutlarım
ANT10 puan
Kutlarım
ANT10 puan