Kıvılcım dolu elim değdi gök kalemine, tacım döndü aleve...nurten boz hürel.
hiç bir sokak
o yörüngeden geçmiyor
ellerim çıplak
bembeyaz bahçemde
tanımsız o zamanda
bilmediğim coğrafyada
dualı ninnilerde her gece derin
nü sesim otağında, inan ki senin
tırmanır kelimelere sabırsız dilim
gününe açıktır, pencerem bir hoş
bu elma masalı ediyor sarhoş
gözyaşlarımın ardından
mesela eşikte bekleyen sen
her satır ve her liman
mavi masmavi resmimdeki
sonsuz aşkım gibi
yanına kırmızı ateşim
...' lutfet şiirime dokun '
yedi evrenden binbir sineye
dünya meskeninden, sılaya selam
ah! yar
zamanı bulduğum boş sokaklarda
var olan
bir tek oymuş
alın yazımda
gece ateşlerinde
ikili ile girilip mavi atlas odada
çekilir segâh perde, yavaşça
güneşten parlak teninde buse 'billur kadehte'
şaşırır hüzzam, şaşırır yedi tepe
yoluna yol ol / ur, kuluna kul yokuş
tez zamanda güneşi çıkart içinden
ne karanlık sokaklar
ne de siyah dizeler
engel değil aşk şiirlerine
içimde sessizce haykıran biri var
söylediği her seferinde aynı sözcükler
o masal kitabının ilk sayfasındaki gülleri
ben boyadım kırmızıya
aynı boya ile elmaları da nar gibi kızarttım
en kızarığı sana
dikenli dallarını ise yok saydım fırçamla
Nur olur hidayet gönüllere,
Umudun kaybolduğu yerde,
Rüzgar eğer tersinden eserse,
Ten kavrulur, ateşler içinde...
En güzel hayaller içinde,
Nuru bekleyen kalplerde.
Nakis nakis isledigi siirlerini
Ud ile calip söylemek gerek
Raks ile dönüp dizelerini
Tenine buse buse islemek gerek
El marifeti göz nuru eserlerini
Naksedip icduvarima civilemek gerek
*
*
Hangi yürege gönül verdi bilinmez
Üretkenliginden sual bi ...
canım teyzecim çok teşekkür ederim her zaman bana yol gösterdin seni seviyorum...