su gibi akıp giden
her söz, bin akçe eder
pırıldar dudağında
yağar, damla damla ruhuma
toprak bulutu sarar
ve asla dizginlenemez
.....'Mars’tan bir taş düşseydi başıma
daha çok inanırdım' diyor Lychee
oysa o taş
kendi yarattığı tacın içinden bir taş
yarim geçmişse en öne
tüm imgeler alev alır
bütün suç toprakta
ilahi okuyor dipdiri uslûbuyla
'uğurdur diyorlar'
kulaklar çınlıyor
evrenden, yıldızlarla gelen sen
yaldızlı, parlak
sözlerin inci tanem
rüzgâr gafil avladı,
durmadan ıslık çaldı.
güller bir bir uçuştu,
ey! aynalardaki özüm
ey! tablolardaki gözüm
ve ey! içime sürgün yönüm
seslerin çınlıyorken hala bu tenhalarda
ben hangi rengin gezginiyim
bir toprak eyle, iliklerine kadar ıslanmış
nemden yeşiller taşmış
ve deniz ve gök eyle, eda ile
iki mavi arası zuhur etmiş çoğalmış
bir gömü eyle, nazar ile
yar içinde yatan
a / şıkım, siyah bluzum ile yaşım yok gibi
sa / ten uyumum senle barışık cumartesi krizi
ya içi yanık, ya dışı kavruk pantolonunla
es kanunun renginde,sensin s / özlerin tek mabedi.
güneş ışınları son demlerinde
ay bana daha aşikâr şimdi
biri var içimde benden de öte
ezelden ebede aşina gibi
bir damla kırmızı atar
inadına
hırçın bir gecede bıraktığı
kırgın hayali
kanayan tırnakları
Nakis nakis isledigi siirlerini
Ud ile calip söylemek gerek
Raks ile dönüp dizelerini
Tenine buse buse islemek gerek
El marifeti göz nuru eserlerini
Naksedip icduvarima civilemek gerek
*
*
Hangi yürege gönül verdi bilinmez
Üretkenliginden sual bi ...
canım teyzecim çok teşekkür ederim her zaman bana yol gösterdin seni seviyorum...