ve sen karıştırırken çay bardağını tıngır mıngır
uyuyakalmışım öylece
sabah uyandığımda ise
baş ucumda kıpkırmızı bir elma
.....'ısırılmış'
hem de en kızarık yerinden
kar taneleriyle süslenmiş
her biri çekirdekleriydi elmamın
parlayan yıldızdılar
'neden duymuyor ' dedi
elleri semada
/ak pak siyah/
sadece uğultu
çömleklerin arandığı noktada
...toprak yiğit
-l-
sabah göktaşı düşmüş gibi
çarpıyordu yüreğine kelimeleri
Mayıs’ın penceresinden el salladı
bütün şiirlere
bir şiiri yanaklarından öptüm az önce
metre metre büyüdü o
dudaklarına kırmızı sürdüm gül niyetine
kahkahalarla güldü
bir şiiri yanaklarından öptüm az önce
şiir suretinde çıkar bazen
bazen göz bebeğimde dünya
dokunmadan katlıyorum zamanı
kutsanmış bohçalara sarıp
ruhumun çekmecelerine kaldırıyorum
Müzik hayatıma ne mi katar?
artarım
öyle ki sığmam hiç bir diyara
dağ deniz aşar
şiiir, evrenden süzülerek gelen kelimelerin el ele kendilerine bir ev kurmalarıdır, bahçesinde asırlarca oturulacak, odalarında ne çok düşler kurulacaktır.
nurten boz hürel.
Nakis nakis isledigi siirlerini
Ud ile calip söylemek gerek
Raks ile dönüp dizelerini
Tenine buse buse islemek gerek
El marifeti göz nuru eserlerini
Naksedip icduvarima civilemek gerek
*
*
Hangi yürege gönül verdi bilinmez
Üretkenliginden sual bi ...
canım teyzecim çok teşekkür ederim her zaman bana yol gösterdin seni seviyorum...