Yaprakların solma zamanıdır
havada duman karası
yollar ıslanmış
gizliyim... duymuyorum acıları
ama sevinemiyorum da
yolarda öpüşen gençleri görmezden geliyorum
Vahşi yelelerin hışmından sığındım sana
beyaz sofraların ihanetinden..
bir deniz günüydü
fırtınaydı
kana bulanmıştım
-içim köpük köpük dalga
siyah gözlerin gelince aklıma
-simsiyah.............
ve yine saçlarını kokladığımdan beri hayalimde...
ve seni sevgili yerine koyduktan sonra..
öyle görmek istiyorum ki seni
Kimi çekik
kimi siyah
kimi kocaman gözlerinde sevdaladı toprağı;
hepsi farklı tatda kokladılar-
varsılı daha sesli
yoksulu daha cansız
sesini duymamak nefessiz kalmak gibi
ne kadar çırpınsan kar etmez
gözlerini görmemek... gece... hep karanlık..
gül! .. parıldasın gün. ne var?
bahar sellerine karışsın, çağıldasın yağmur
ne diyebilir ki gözlerim yokluğuna
aranır....
solmuş bir akşam üzeri...
bir fırtına dolanır.
kabarır içten içe ezikliğim...
Ölüm varsın her kavgada beni bulsun
varsın eylüller hep kapıma dayansın
sıçrasın kanım nemli karanlığa
-üşüsün
bedenim ağırdır hırsın yüküyle...
ben soluklarımı dizelerime saklarım
Rüzgar,
güz harmanlarının
ekin kokusunu getirir dudağımıza
şimdi son güllerin açma zamanıdır
şimdi birlikte söylenen türkülerin yeridir
birlikte güneşe karşı dimdik durmanın...
Saçlarından ıslansın yağmur
Gülüşüne dolansın kar taneleri
uzamış hasret nedir ki?
solusun sensizliği yollar
Sensizlikten buz tutsun yürekler
Bütün kristalleri parıldar evimin
yatak çarşafı değişir
ve duvardan duvara bütün evim
gülüşler döşenir.
yıkanmalı bütün bulaşıklar
terlikler yerlerine konulmalı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!