Bazen ya da bir çok kez
Geceleri oturur
Sabahı karanlıkla buluşturur
Hüznü, bir bardak ya da çok bardak çay
Dolu kül tablası ile katık ederek
Yorgun ve kızarmış gözlerinin
Ben seni öyle çok sevdim ki
On yedi yaşında
Asi düşlerle dolu
Yürekler dolusu sevdaları kucaklayıp
Savurduğumuz ömrümüzün tüm anlarında
Zalime karşi çikan
Masuma siper olan
Dünyaya kafa tutan
Birileri var
Bir şiir gibi
Yaşamak
Yalansız
İlkeli
Aykırı
Ve hep çocuk kalarak
Yaşamak
Yazılmamış şiirlerde
Söylenmemiş şarkılarda
Henüz bestelenmemiş
Bir şarkının
Bu gün yepyeni bir gün
Yürüyorum yolumda
Dosdoğru
Dimdik
Arkamda bıraktım tüm kederleri
Önümde koca bir dünya
Bıçak sırtına benzer sevdalar
Öyle keskin
Öyle derin
Sustukları an
En çok kanadıkları
Güldüklerinde kanatlanır
Olsun
Varsın
Bitsin
Anıların siyah beyaz klasöründe kalan
Komik ve renkli
Bir tarafıyla bağlı karaya
Geçer önünden sonradan görme bir yol
Doku aynı, koku aynı
Kedi, köpekler benzer
İster, şöyle bir eteklerini toplayıp
Enginleri tanırken
Bütün görüntüler mavi
Bulutlara söylenen bir şiirdir bu
Pustan uzak bir öğle vakti
Deniz mi benim içimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!