Artık eskisi gibi üzülmüyorum alıştım,
Acıların dilini daha iyi öğreniyorum...
Kıvrım kıvrım olsada yolları,
Sonunda bana çıkacaklarını da biliyorum...
Onu satirlara,
Ilmek ilmek islemek,
Muhakkak cok güzel.
Yazmak, cizmek,
Hatta, onu anlatan
Sen saril hâlâ!
Bitmeyen hesabina kitabina..!
Sonraya biraktigin ask ,
El salliyor bak bize
Saskinca ardini dönüp
Dost bildiginin;
Dost oldugu konusunda
Sakin!
Düsmaninla bahse girme !
Bunu,sen bile ögrenmek icin
Hep yorgundu ayaklarim ;
Cikmak istedigim her yola
Cesaretsizlige kapilip
Hep geri kaliyordum:
Oysa ben;
Sensizmisim, eksikmisim,
Karaydi,akti, kaderin yazisi .
Her nasilsa rengi?
Elimizden gelemedi bozgusu.
Madem saklanmaya,
Razi edemedin sen askini.
Askin önünde egil:
Ama!
Askin önünde egilmek baska!
Askin kiymetini ve anlamini
Bilmeyenin önünde
Egilmek baska!
Göcebe degildir sevdalar,
Niyetleri konaklamak degil
Sonsuza kadar kalmaktir yürekte.
Birazda tedirgindirler,
kiymetlerini bilemeyene
Yıldızlar, sadece gözlerinin karasında değildi ki!
Senli hayallerimde de ışıl ışıl parlıyorlardı...
Ben geceyi de beklemesini bilirdim ve severdim,
Hem gözlerinin hayalinde yıldızları seyretmeyi,
Hem de o hayallerimin aydınlığında adını solumayı..
.21:52 16.07.2015
Hangi uzaklıklar,
Yakınlaşmamış ki yürekte?
Gökyüzüne bir merdiven dayanır mı?
Dayanır işte!
kalemine sağlık
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.