Aylar var ki ben
Yaşıyorum,
Kitapların ve duvarların arasında...
Sabah on akşam on sırasında
Yalnızım hep bu çalışma esnasında
Sonra sen çıkıp geliyorsun
En namuslu esnafının
İnsanlığını pazarladığı
Kaypak bir şehirdir burası
Ve biz onun
Küf kokulu sokaklarında
Çürümüş sevdalar yaşayan
Gitme, başka bir şeyler yap
Toplama tabakları masadan
Elbiselerini kirli, yatağını dağınık bırak
Dışarı çık ceylanlar var onlara bak
Ateşler var onları yak
Yol göster, yolculuk yap
Bu dünyada bir benim kalbim mi
Haraç mezat satılan eskicilerde
Ya şu izbe sokak köşelerinde
Üstüne zar atılan gözler senin mi?
Oysa ben sarp dağların doruklarında gülden
Kaleler yaptım gözlerini korumak için ellerden
Nasıl da hızla geçiyor zaman
Mart ayını bulmuş takvim
Günlerden yirmi Marttır
Balkona çıkılacak kadar
Sıcak değil henüz hava
Penceremden izliyorum sokakları
Bir ‘sen’ sakladım içimde
Hani hayat ya bu, ne olacağı bilinmez ya
Bir gün her şeyim olur da
Altıma bir araba çekerim de
Şu hiç yoluna girmeyen işleri bile
Bir yoluna koyarım da
Benim onda bulduğum
Benzemez hiçbir yaşanmışa
Kimse bilmez nedendir
Çünkü o bendendir
Bende bir yerlerdedir
Benim sevda diye yaşadığım da
I. YOL
Yaşamla ölüm arasındaki kısa yarışta
Bir yılkı atısın! Doğ ve koşmaya başla
İyi şair sözleri vezne işlemekte mahirdir
Oysa onun her mısrası başka bir şiirdir...
Sanma ki yazan sadece Mehmet Akif’tir
Her şehit her gazi, tüm millet ona şairdir...
Akif'e yazdıran ardındaki şanlı tarihtir.
Hani bazen gündüz vakti, gökyüzü kapkara bulutlarla kaplanır.
Sanki yeryüzündeki tüm kötülük buharlaşmış da gökyüzüne çıkmıştır.
Kararan kalplerimiz, üstümüzdeki göğü de karartmıştır.
O an işlediğimiz günahlar o kara bulutların içinden felaket olup üstümüze yağacak gibidir.
İnsanın içini bir umutsuzluk, bir karamsarlık kaplar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!