Sen şairin acısını bilir misin Henry?
Hayatı benzetmediği hiç bir şey kalmamıştı şairin.
Ama hayat onu iyi benzetmişti belli ki.
Acının ustası olmuştu anlayacağın.
Canının yanacak bir tarafı kalmayınca
Benzersiz bir şiir çıkmıştı ortaya.
Söyleyecek sözü kalmayanın içindeki kelimeleri duymaya gör.
Susuşu vazgeçtiğinden değildir.
Sözün acıtacağındandır belki.
Dil susar gözler konuşur ve mahsun bir çift gözyaşı.
Her ağlayanın anlamayacağı cinsten
Dökülecek gözyaşı kalmayanın gözyaşını görmeye kör.
Hani bazen kalemin tutukluk yapar ya Henry.
İlla da yazayım istersin yine de.
Ama mürekkebin bitmeye yazmıştır hani.
İşte o vakit; adama sözünü söyletmeyen bir ana tutsak düşersin.
Konuşayım dersin, anlatayım dersin;
Ne olduğunu anlayamaz kendi sözünü kesersin.
Yaşamak Henry.
Yaşamak; bir hayatı başka bir hayatla mukayese edememenin hapishanesidir.
Mecburiyeti hürriyet sananların iman ettiği bir yanılgıdır yaşamak.
Hürriyeti teslimiyete değişenlerin yenilgisidir yaşamak.
Ölümle tanışmanın tek yoludur yaşamak.
Yaşamak Henry.
Şafak vakti hiç bir vakte benzemez, Henry.
Işığın inceldiği yerden koptuğu andır.
Öyle bir andır ki.
Küçücük bir ışığın; karanlığa nasıl meydan okuyabileceğini anlatır anlayana.
Masal gibidir.
Tam olarak bir masal gibi
Aşk bu Henry!
Bakma sözcüğün cüssesine.
Adamın bir nefeste aldığını son nefesine dek veremediği bir nefestir ki o.
Soluksuz kalma pahasına soluğu onun sırrında alan bir kalple teslim olursun muammasına.
Dedim ya Henry aşk bu.
Bakma bir çırpıda söylendiğine sözcüğün
Bana bir karanlık lazım, Henry.
Şöyle zifirisinden.
Şafaksız bir gece
Yıldızlar falanda olmasın.
Sabahı olmayan sonsuz bir gece işte
En azından ışığın yalanından arınmış bir gerçekle örtülü.
Biz hep yanıldık, Henry.
Göğün rengini mavi sandık; gece olunca hakikati anladık.
Yağmur gerçeği söylüyordu ama biz gök kuşağına aldandık.
Sessizlik sonsuzluğa dairdi ama biz kelimelere inandık.
Aşkın tarifi vardı ama biz tarifsiz yalanlara doladık.
Ölümü bir son hayatı sonsuzluk sandık.
Bu hayat anlatılmaz yaşanılır, Henry.
Üstüne sözler söyleyip, şiirler yazabilirsin elbette.
Ama bir şiiri yaşamak nedir bilir misin?
İki lafı bir araya getirebilmenin çırpınışında
lafı bile edilmeyecek yaşamlar eskitirsin.
Bu hayat anlatılmaz yaşanılır, Henry.
Bu hayatta herkes kendi hikayesini yazar, Henry.
Kalemin içine hangi mürekkebi koyarsan, onunla akıtırsın kelamını.
Izdırabı bol bir yaşamın sıkışmışlığını soluyunca, acıların nefesini kesince, nefes kesen kelimeler dökülür bembeyaz bir kağıdın bahtı kara yazısına.
Kelimelerin canını acıtır okudukça.
Yazan sensin, okuyan sen, yaşayan sen.
Kelimelerin bir ucunda sen, diğer ucunda düşlerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!